Gerede Çayı'nın korunması ve temizlenmesini sağlamak amacıyla kurulan Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu (GEÇTAP), bir basın toplantısı düzenledi.

Platform Koordinatörü Mehmet Emin Aslan, GEÇTAP hakkında bilgiler vererek platformun çalışmalarını anlattı.

Konuşmasına "Zehirleniyoruz. Gerede'den Filyos'a kadar aynı havzada yaşayan halkın karşı karşıya olduğu ortak bir sorundur:" bu çevre kirliliği ve zehirlenme tehlikesidir." diyerek başlayan Aslan,

"Bizler, Filyos Nehir Havzası boyunca yaşayan Gerede, Çerkes, Eskipazar, Karabük, Yenice, Devrek ve Zonguldak halkı olarak aynı gemideyiz ve hep birlikte bu ortak sorunu çözmek için mücadelemizi daha da güçlendirerek sürdürmek zorundayız.

Gerede Çayı'na her gün arıtılmadan deşarj edilen 15.000 ton kirli endüstriyel atık hepimizin temiz bir çevrede yaşama hakkını açıkça ihlal ediyor. Bozulan doğal denge, kötü koku, balık ölümleri, tükenen tarımsal sulama, ölen büyükbaş hayvanlar, halk sağlığını tehdit eden kimyasal içerikler sadece bugünümüzü değil torunlarımızı yani geleceğimizi tehdit ediyor.

Maalesef sorunu herkes biliyor ama her nedense neşter atılmıyor, bir türlü önlenemiyor.

Bu nedenle, Filyos havzasının önemli bir kolu olan Gerede Çayı, artık hayat veren bir su kaynağı olmaktan çıkmış, maalesef zehir taşıyan bir açık kanalizasyona dönüşmüştür.

7 Sivil Toplum Kuruluşundan oluşan "Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu" olarak bugün mücadelemizin 644. Günündeyiz.

Mücadeleye dahil oldukça, tehlikenin boyutlarını ve her geçen gün nasıl daha geri dönülemez bir tehdit haline geldiğini yakından gözlemliyoruz.

Bugün, buz dağının görünmeyen derinliklerini de ortaya koyarak hep birlikte bu mücadeleyi başlatmak istiyoruz.

İlimizin siyasetçilerini ve Sivil Toplum Kuruluşlarını bu konuya odaklanmaya davet ediyoruz. Dahası, TBMM'de bir Araştırma Komisyonunun kurulmasını ve bu konuda harekete geçilmesini talep ediyoruz. Durumun bu kadar vahim ve içler acısı olduğunu hepimiz biliyoruz.

  1. Gerede Umut Köy yakınlarında Işıklı Regülatörü ile suyun yüzde 94'ü Ankara'ya aktarılıyor. 
  2. Geriye kalan çok az miktarda suyun üzerine de Gerede Yağdaş Köyünde Gerede Karma OSB ve Deri OSB'den tonlarca kirli endüstriyel atık su arıtılmadan boşaltılıyor.

Sonuç itibarı ile bizlere kalan da su değil zehirli fabrika atıkları oluyor.

İşin daha vahimi,

  1. Deri OSB'de kirletici fabrikalar her geçen gün çoğalıyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü Eyleminde Basın Açıklamamızda 38 fabrika mevcut iken şu an bu sayı 72'ye ulaşmıştır.
  2. Deri OSB'de Platformumuzun da odaklanmasına rağmen, 730 gün gecikme ile tamamlanabilen 6.000 m3/gün kapasiteli yeni arıtma tesisi yetersizdir. Zaten bugün itibarı ile arıtma da yapmamaktadır. İkinci arıtma tesisinin inşası için Bakanlıkla yaptığımız toplantıda programlara dahil edilmesine rağmen henüz hiçbir adım atılmamıştır.
  3. Karma OSB'de her biri Deri OSB kadar kirlilik üreten 2 adet jelatin fabrikası ve başka fabrikalar hala arıtma sistemlerini aktif hale getirememiştir. Ayrıca, kararlara yazılmasına rağmen Karma OSB için ortak bir arıtma tesisi kurulmamıştır. Üretimleri durdurulmak yerine mükâfat gibi cezalar kesilerek devam ettirilmektedir.
  4. 2024 yılı sonu devreye girmesi planlanan 53 milyon m3 rezerve sahip Tekke Barajından OSB'lere günde 8.600 ton yeni temiz su kaynakları tahsis edilmiştir ve bu durum her geçen gün arıtmasız üretimin artması anlamına gelmektedir.
  5. Deri üretiminde krom tuzları, liflerin arındırılması ve beyazlatılması için güçlü alkali ve asitler, bakteriyel büyümeyi engellemek için formaldehit gibi zehirli maddeler ile boyama için ağır metaller kullanılmaktadır. Bu içerikteki oksijensiz atık sular hem Karma hem de Deri OSB'den 24 saat Gerede Çayına verilmektedir.

Sonuç olarak,

Anayasa Madde 56 ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu'na dayanarak, Bolu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü derhal görevini yapmalı ve sorunu diğer illeri de kurtaracak şekilde çözme yoluna girmelidir. Yoksa İl Müdürü görevden alınmalıdır.

Platformumuz, 664 gündür TBMM, Bakan-Milletvekilleri, Genel Müdür-Vali-Kaymakam-İl Müdürleri OSB Yönetim Kurulu Başkanı-OSB Müdürü ile diyalog kurarak mücadelesini devam ettirmiş. Kirlilik tüm boyutları ile artarak devam ettiği için 04 Kasım'dan itibaren yeni bir eksene geçilmiş ve idare mahkemesine dava açılmıştır.

Şimdi kamuoyunun daha çok ses vermesine ve suyuna sahip çıkmasına ihtiyacımız var. Bu amaçla da farkındalık toplantıları yapmaya başlıyoruz. İlkini gurbette yaşayan yöre derneklerinden biri ile Kocaeli'de gerçekleştirdik.

Herkesi bu haklı ve onurlu mücadelede omuz omuza olmaya davet ediyoruz!" dedi.