Araç kiralama sektörü, Türkiye’deki gelişim serüvenini sürdürüyor. Sıfır kilometre araç satışlarındaki artış performansının gerisinde kalan araç kiralama sektöründe, gelişimi sekteye uğratan en büyük neden ise yüksek maliyetleri oluyor.

YILLIK DEĞER KAYBI YÜZDE 20’LERİ BULUYOR

Araç kiralamanın karlı ve akılcı hale dönüştüğüne dikkat çeken Selçuk Nazik, şu hesabı yaptı:

KALEM KALEM HESAPLADI

“Son yıllarda enflasyon etkisi ile değer kaybı hesapları şaşsa da dezenflasyon sürecine geçtiğimiz için değer kaybı hesapları da dengeye oturmaya başladı. Yani 1 Milyon TL’ye aldığınız araç için yıllık toplam maliyetiniz finans 504 bin TL (Aylığı 42 bin TL) + işletim 60 bin TL (Aylık 5 bin TL), toplamda 564 bin TL olacaktır. Buna ilk ödediğiniz araç alım bedelini de katarsanız kasanızdan 1 milyon 564 bin TL çıkmış olacaktır. Ortalama yüzde 20 değer kaybı ile bu aracı ilk yılın sonunda 800 bin TL’ye sattığınızda kasanıza giren tutar 800 bin TL, kasanızdan çıkan ise 1 milyon 564 bin TL olacaktır. Araç sahipliği dolayısıyla kasanıza giren ve çıkan tutar arasındaki fark yıllık 764 bin TL’yi bulacaktır. Bunu da aya böldüğümüzde aylık 63 bin 600 TL’ye denk gelir. Aylık kira rakamı için kasanızdan çıkacak tutar ise 30 bin TL olacaktır. Bu durumda 1 Milyon TL bütçe ile araç satın almak yerine operasyonel araç kiralamayı tercih ettiğinizde aylık kazancınız 33.600 TL seviyesinde olacaktır.”

“KİRALAMA DAHA MANTIKLI”

“Bu hesaplamaya ayrıca araç kiralama kaynaklı sağlayacağınız vergi avantajı, operasyonel kiralama hizmetinin sağladığı konforlar da eklenecek” ifadelerini kullanan Selçuk Nazik, “Enflasyonist dönemin, araç tedariki sıkıntısı ile birleştiği ve buna bağlı olarak ikinci el araçların fiyatının sıfır kilometre araçları geçtiği dönemde araç sahipliği özellikle filo adeti düşük firmalar için avantajlı bir konumdaydı. Ancak geldiğimiz noktada yaptığımız kaba bir hesaptan da göreceğiniz üzere araç kiralamak şu anda çok daha mantıklı bir durumda” diye değerlendirmede bulundu.

Kaynak: Mynet