Dün akşam saat 6-7 sularında uzun yıllar gazetecilik yapan ve hala yarım yamalak bu mesleği sürdüren Şükrü Gökkaya, Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile polis tarafından evinden alındı ve Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildi.
İfadesi alındıktan sonra, ertesi gün öğlen savcılığa çıkarılıncaya kadar gözaltında tutulacağı avukatı tarafından bildirildi.
Nedeni ise…
Şahsi Facebook hesabından Karabük Valiliğinde bir vatandaşın silah ruhsatı almasına karşılık, bir firmaya olan ufak çaptaki bir borcun ödenmesi istendiği yönündeki iddiaları yazmasıydı.
Çok sayıda hukukçu, yazının içeriğinin gözaltına alınacak kadar olmadığı yönünde görüş beyan ediyor.
Savcılığın takdirini sorgulayamayız.
Gözaltı kararı aldıysa, almıştır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bağımsız mahkemeler bu ülkede adalet dağıtır.
Fakat biz de yakın geçmişte buna benzer konularla karşılaştık.
Yaptığımız bazı haberlerin kaldırılması istenildi.
Kaldırmazsak, evimizden alınabileceğimiz yönünde söylemlerle muhatap olduk.
Basın özgürlüğünün arkasına sığınmıyoruz.
Ayrıcalıklı bir muamele görme arzusunda da değiliz.
29 yıllık gazetecilik hayatımızda, yaptığımız haberler ve yazdığımız köşe yazılarından dolayı yüzlerce kez yargılandık.
Birçoğundan beraat ettik.
Birçoğundan mahkemeye bile çıkmadan takipsizlik aldık
Hapis cezaları aldık
Cezaevinde yattık.
Tazminatlar ödedik.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız mahkemelerinin verdiği kararlara hep razı olduk.
Beraat ederken sevindik
Ceza aldığımızda da hezeyanlarda bulunmadık
Ve yaptığımız haberlerden dolayı hala yargılandığımız mahkemeler var.
Adil yargılanma sonucu adaletin alacağı kararlardan da şüphemiz yok.
Ama dün akşam Şükrü Gökkaya’nın evinden alınarak, gözaltına maruz bırakılması bizi düşündürdü.
Acaba yarın gözaltı gerektirmeyen haberden dolayı, evimizden bir akşam vakti alınır mıyız diye düşünmeden edemedik.
Kaldı ki, az önce söylediğimiz gibi yakın geçmişte bu tür söylemler ile biz de karşılaştık.
Karabük yerel basını, Şükrü Gökkaya’nın gözaltına alınması ile büyük bir sınav verme sürecine girmiştir.
Omurgalılar ile omurgasız sözüm ona gazeteciler bu sınava tabi tutulmuşlardır.
Acaba yarın bir başka gazeteci yazdığı bir yazıdan dolayı bir akşam vakti gözaltına alınacak mı?
Karabük’te böyle bir şey daha yaşanacak mı?