TSO Başkanı Mescier, gururla taşıdıkları sanayi nişanına yenilerini eklemek ve daha güçlü bir Karabük inşa etmek için 1937 yılından beri azimle mücadele ettiklerini söyledi. Bu azmin bir neticesi olarak Karabük'ün, Türkiye'nin demir ve çelik ihtiyacını karşılama onurunu yıllarca yaşadığını ifade eden Mescier, "Dünya çelik üretiminde Türkiye'nin 8. sırada yer alıyor olması 1937 yılından itibaren Karabük’ün bu alanda ne derece önemli işler başardığını göstermesi bakımından dikkate değerdir.
Fakat gelinen noktada, Karabük ekonomisinin rekabet gücünü devam ettirebilmek, ulusal ve uluslararası pazarlarda yerini sağlamlaştırabilmesi için teknoloji yoğun nitelikli bir endüstriye geçmesi zorunlu bir hal almıştır. Bu bağlamda, Karabük’ün sanayi altyapısını çağa ve yeni rekabet koşullarına uydurmak amacıyla, Demir Çelik Enstitüsü, Raylı Sistemler Mühendisliği, Teknopark, Eskipazar Metal ve Metal Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi gibi teknoloji yoğun yatırımlara büyük destek verdik; üniversite-sanayi işbirliğini her fırsatta destekledik ve desteği de fiilen ispatladık.
Karabük’ün sanayi konusundaki birikimini, Karabük Üniversitesi'nin bilimsel yetkinliğini ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın deneyim ve tecrübelerini rehber edinerek çıktığımız bu uzun soluklu yolculukla Karabük’ün sanayi çehresini büyük bir değişime uğratmayı planladık. Bu doğrultuda nihai hedefimiz Karabük Ticaret ve Sanayi Odası olarak Karabük'te nitelikli bir endüstrinin oluşumuna tüm kuvvetimizle katkı sunmaktır.
Ayrıca KARDEMİR AŞ. ve Karabük Üniversitesi gibi Raylı Ulaşım Teknolojileri alanında iki yetkin kuruluşumuzun bugüne kadar gerek bilimsel bazda gerekse ürünsel bazda ortaya koymuş oldukları çalışmalar ortadadır. Tüm Türkiye bilmektedir ki, ülkenin ihtiyaç duyduğu demir yolu teknolojilerinin büyük bir kısmı yerli ve milli imkanlarla KARDEMİR’den sağlanmaktadır. Tüm bunlar dikkate alındığında Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nün Gebze yerine Karabük'te kurulması daha doğru ve verimli bir adım olacaktır" dedi.
Editör: Haber Merkezi