Köşe Yazıları

CENAZE NAMAZI

Abone Ol

Dün haber başlıklarını okurken aklıma birkaç atasözü geldi. Merak edip anlamlarını araştırayım derken karşıma birçok yazı çıktı.

Üşenmedim. 

Okudum.

Çok da ilginç söz ve deyimlerle de karşılaşmadım değil.

Türk Dil Kurumu atasözünü, "Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve nesilden nesile aktarılarak halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere ise atasözü denmektedir." şeklinde tanımlamış.

Atasözleri belli bir toplumun ve/veya bütün insanlığın yaşam felsefesidir. İnsanlarda bulunan sevgi, kıskançlık, bencillik, dostluk, düşmanlık gibi duygular evrenseldir. Bu nedenle bu duyguları yansıtan atasözleri de evrensel olarak kabul edilmektedir. Dünyada pek çok ulusun kullandığı atasözleri karşılaştırıldığında, bu atasözlerinin pek çoğunun aynı ya da benzer olduğu görülmüştür. Atasözleri evrensel değerler yanında bir ulusa özgü kültürel değerleri de yansıtır. Örneğin "Gözden ırak olan, gönülden ırak olur", "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur", "Vakit nakittir" gibi atasözleri evrenseldir. Bunlara benzer atasözlerini bütün dillerde bulmak mümkündür. "Osmanlı, tavşanı araba ile avlar", "Türk'ün aklı aldadır" gibi atasözleri ise ulusaldır. Bunlara benzeyen atasözleri bir ulusun kültürünü yansıtır.

Atasözlerinin ortak özellikleri vardır. Hepsinden önce törelere, geleneklere, tecrübelere, akla ve gerçeğe dayanır. 

Kültürün aynası gibidir; halkın ortak düşüncesini, inancını, duyusunu, ahlak anlayışını, kültürünü, felsefesini yansıtırlar. 

Çoğunlukla mecazi anlam taşırlar ama eğitici ve öğreticidirler. 

Anonim özelliğe sahiptirler; halk arasında dilden dile dolaşarak gelecek kuşaklara aktarılırlar. 

Kısa ve öz sözlerden oluşup söz ve mana sanatlarıyla süslenmişlerdir.

Birçok atasözü deyim olarak da kullanılır. Ancak deyimler genelde atasözü olarak kullanılmazlar. 
Mesela, "Doğmadık çocuğa don biçilmez" atasözüyken, "Doğmadık çocuğa don biçmek" deyimdir.

★★★

Çok güzel deyimlerimiz, atasözlerimiz vardır çok eskilerden beri süre gelen. Dakikalarca dil dökerek, sayfalarca yazı yazarak anlatılacak olayı birkaç kelimelik kısa bir cümleyle hemen özetleyiverirsin. Tabi önce olayı bilmek lazım.

Durduk yere "dereyi görmeden paçalar sıvanmaz", ardından "doğmadık çocuğa don biçilmez" dersen kimse ne demek istediğini anlamaz, bilemez.
"Ne demek istedi şimdi bu" dersiniz.

★★★

Siyaseti pek sevmem ama gördüğüm başlıklar karşısında şaşırdım ve içimden "dereyi görmeden paçaları sıvayıp doğmamış çocuğa don biçmişler" dedim kendi kendime. 
Sonra, Atatürk'ün Mudurnu'yu gezerken yapılan yatırımların sonucunda hiçbir icraatın olmadığını gördüğünde söylediği ve henüz ortada elle tutulur hiç bir olayın, girişimin, gelişmenin olmaması durumunu anlatan "ortada fol yok yumurta yok" deyimini getirdi aklıma.

Kimi başlık atmış, "İYİ PARTİ'DE EROL SERİN İSTİFA ETTİ, ALİ ÇETİN AYGÜN YENİ BAŞKAN" diye, kimi de "İYİ PARTİ KARABÜK'TE SİL BAŞTAN YAPIYOR, GENEL MERKEZ KARARI BEKLENİYOR" diye.

Bir anda dikkat çekti bu başlıklar ama birkaç saat sonra Erol Serin görüntülü olarak açıklama yaptı. "Görevinin başında olduğunu ve çıkan haberlerin asılsız olduğunu, Genel Merkez'den herhangi bir karar gelmediğini; şayet gelirse gereğinin yapılacağını" söyledi.

Durup durukken bitirdiler Erol Serin'in İYİ Parti ile olan ilişkisini.

Görevden aldılar, daha seçimler gelmeden siyaset sahnesinden sildiler. Sonrada yönlendirildikleri ismi başa getirip oturttular.

Siz de diyeceksiniz ki şimdi, "eee ateş olmayan yerden duman çıkmaz."

Doğru; ateş olmayan yerden duman çıkmaz ama birileri O ateşe devamlı odun atıp yellendiriyorsa, O duman hiç bitmez.

Devamlı tüter.

Ateşi kimin yaktığı belli, kimin yellendirdiği belli, dumanın kimin ateşinden çıktığı belli. Sonra da "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diyeceksiniz...

Öyle mi?

Başlık, ateşi yakanın başlığı. 

Söz, ateşi yakanın sözü.

Şimdi cevap olarak diyeceksiniz ki, "birkaç gün sonra yazı gelince anlarsınız atılan başlıkların, yazılan sözlerin doğru olduğunu"

Siyaset bu, her an her şey olabilir. Gün doğmadan neler doğar. 

O zaman, hiç uzatmadan konuyu şöyle yapalım; cenaze namazını kılıp gömelim Erol Serin'i.

"Olur mu canım adam yaşıyor" dediğinizi duyar gibiyim ama kardeşim, bu adam bir gün ölmeyecek mi, biz bugünden kılalım cenaze namazını.

Ne gereği var canım beklemenin...