Safranbolu Kaymakamlığında düzenlenen ve tüm kamu kurum kuruluşlar ile Sivil Toplum Kuruluşlarının katıldığı Cumhuriyetin 100. Yılı kutlama etkinlikleri ile ilgili toplantıda, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ile Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Şebnem Urgancıoğlu Ergüder’in kara çarşaflı ve türbanlı kıyafetlilerin kutlamalara katılmamaları yönünde konuştukları iddia edilen söylemleri ile çıkan tartışmalara cevap geldi.
Kısa adı SAFTİD olan Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Şebnem Urgancıoğlu Ergüder, kendileri ile ilgili iddialar karşısında bir açıklama yaparak cevap hakkını kullandı.
SAFTİD Başkanı Urgancıoğlu Ergüder’in açıklaması aynen şöyle;
Cumhuriyetin 100. Yıl Kutlamaları hazırlık toplantısından kara çarşaf ve tesettüre karşı olduğum hususu ile ilgili basında çıkan gerçekdışı haberlere karşı tarafımca durumu izah etme zaruriyeti doğmuştur.
Hiçbir ortamda ve hiçbir söylemde tesettür karşıtı bir beyanatım olmadığı gibi her zaman inanç ve yaşayış özgürlükleri konusunun bir savunucusu olmuşumdur. Öncelik ile bunun iyice anlaşılmasını kamuoyuna önemle arz ederim.
Elbette çoğu Türk çocuğu gibi benim de anneannem, babaannem ve pek çok aile büyüğüm kapalı idi. Ancak bu kapalılık kara çarşaf düzeyinde değil, sadece örtünme şeklindeydi ki bu da bize her zaman normal gelirdi. Çevremizde de çok sayıda sevdiğimiz saydığımız tesettürlü kardeşlerimiz, ablalarımız, büyüklerimiz bulunmakta ve bunlarla da uzun yıllardır sevgi ve saygıya dayalı ilişkiler içinde olduğumuz herkes tarafından bilinmektedir ki Safranbolu’da bilinen en az 300 yıllık aile mezarlarımız var, bu da köklü bir geçmişimiz olduğunu anlatmaya yeterlidir sanırım. Ayrıca bizi tanıyan herkes bilir ki biz insanların tüm görüşlerine, inançlarına son derece saygılı yaşayan bir aileyiz.
Ancak Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamaları için giyilecek yöresel kıyafetlerde kara çarşafın ki aslında buradan kasıt ekte fotoğrafı olan Yazıköy’e ait bir yöresel kıyafet olan ve Cumhuriyet ile bağdaşmayan bir görüntüsü olan bu kıyafetin olmamasını istemiş olmam da çağdaş ve laik bir Türk kadını olarak son derece normal son derece doğaldır. Ekte görselleri olan yöresel kıyafetin büyük ihtimalle katılımcıların tümü tarafından bilinmediğini düşünüyorum, bilmediklerinden kaynaklanan bir hassasiyetin neticesinde ortaya çıkmış bir yanlış anlaşılmanın giderilebilmesi için bu açıklamaları siz değerli basın ve kamuoyu ile paylaşmayı uygun buldum.
Ayrıca kara çarşaf konusunda çok bilinmeyen bazı tarihi gerçekleri de araştırmış olduğumdan sizlerle onları da paylaşmayı uygun gördüm. Kara çarşaf bilindiği şekilde Atatürk tarafından yasaklanmamıştı, Osmanlı döneminde yasaklanmıştı. Merak edenler hangi padişahımız döneminde yasaklandığını da araştırabilir.
ATATÜRK ÇARŞAFI YASAKLAMAMIŞTI
Atatürk döneminde gerçekleştirilmiş olan kılık-kıyafet devrimleriyle ilgili olarak 1925 ve 1934'de bazı düzenlemelere gidilerek, devlet memurlarına şapka giyme zorunluluğu getirilmiş, fes, sarık ve cüppe giyimi yasaklanmıştı.1934'de de dini kıyafetlerle sadece dini liderlerin (Diyanet işleri Başkanı, Hahambaşı, Patrik gibi) dışında kalanlara dini kıyafetle dolaşma yasağı getirilmişti.
Atatürk kadınlarla ilgili olarak “Türk kadını zaman içinde kendine yakışan kıyafetleri giyecektir” diyerek, Türk kadının kılık ve kıyafetine karışmamıştır.
Şebnem Ugarncıoğlu Ergüder'in Ek Açıklaması: Bugün sosyal medyada Yazıköyümüzün kadim tarihinde yeri olan, düğünlerde kullanılan ferace ile ilgili olarak yapılan talihsiz açıklama nedeniyle;
Öncelikle yanlış anlaşılmaya sebep olan açıklama için özür dileriz.
Yazıköyümüz ve Yazıköylü dostlarımız bizim için her zaman çok değerli ve çok önemlidir. Birçok projede iş birliği yaptığımız, çok güzel etkinliklere imza attığımız, bölgemiz turizmi için çok önemli bir köydür.
Ayrıca geçmişte coşku ile cumhuriyet kutlamalarına katıldığımız tam bir Cumhuriyet Köyüdür.