Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren 17 maddelik kanun teklifi, günlerdir uzun mesailerin ardından sabaha karşı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.
17 maddelik ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile ilgili artık yerel yönetimler olan belediyeler, sahipsiz sokak köpeklerini toplayacak ve barınaklarda tutacak. Kısırlaştırılarak, sahiplendirilecek olan sahipsiz hayvanlar, kanunun ilgili maddesi gereği gerekirse veteriner kararı ile uyutulabilecek.
CHP Genel Başkanı Özgür Üzel, “CHP’li Belediyeler asla bu uygulamayı yapmayacak” açıklamasını yaptı.
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’de bir açıklama yaparak, “Safranbolu Belediyesi olarak sokak hayvanlarıyla ilgili duruşumuz bellidir.” Dedi.
“Hiçbir canın yanmaması için en doğru yolun düzenli olarak yapılan kontrol, bakım ve kısırlaştırmadan geçtiğine inanıyoruz.” Diyen CHP’li Belediye Başkanı Köse, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Petshoplardan satın alınan canların, istemeyince sokağa atılmasının önü kesilmeli, belediyelere sokak hayvanları için destek sağlanmalı.
Şu anda sokaklarda, evlerde ve özellikle de mecliste gündem olan bu sorun ancak ve ancak ülkemizin şartlarına uygun çözümlerle sonuçlanabilir.
Yeterli çalışmalar yapılmadan ortaya atılan, yurtdışından ithal önerilerle bu ülkenin sağduyusu ve vicdanı test edilmemelidir.
Belediyelere eğitimli personel, sağlıklı geçici bakımevleri ve sokak hayvanlarının temel ihtiyaçları için doğru bütçe ve destek sağlanmalı, koşullar belirli aralıklarla denetlenmelidir.
Bakım ve tedavisi tamamlanan sokak hayvanları için doğru kanallar üzerinden sahiplendirilme yapılmalı ve takip edilmelidir.
Dünya’nın tüm canlıların evi olduğunun bir kez daha altını çiziyor, hiçbir çocuğumuzun canının yanmamasını, hiçbir can dostumuzun da canice katledilmemesini temenni ediyoruz.”
Başkan Köse, karıncayı dahi incitemeyeceklerinin mesajını vermek için, açıklamasında bir kıssadan hisseye de yer verdi.
Köse;“Konuyu daha kıssadan hisse ile anlatacak olursak;
‘Kanuni Sultan Süleyman, devlet işlerinden arta kalan vakitte Topkapı Sarayının bahçesinde ağaç yetiştirmekle meşgul olurdu.
Bir gün yetiştirdiği meyve ağaçlarını karıncaların sardığını gördü. Ağaçlara zarar veren karıncaların itlaf edilmesini ve karıncaların bürüdüğü ağacın kesilip kesilmemesi hususunu bir tezkîre ile Şeyhülislâm Ebussuud Efendi’ye sordu.
Hemde öyle şairâne bir dil ile sordu ki;
Dırahta ger ziyan etse karınca
Günâhı var mıdır ânı kırınca?
(Eğer karınca ağaca zarar veriyor, onu kurutuyorsa, karıncayı yok etmenin bir günahı var mıdır?)
Zamanın şeyhülislâmı Ebussuud Efendi, Kanuni’ye hoş görünmek için, karıncanın ölmesinden ne olur padişahım, diyebilirdi, fakat o, ince bir nükteyle bakın ne diyor, bu da sanatkâr bir padişaha sıradan bir cevap değildir:
Yarın Hakk’ın dîvânına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca."