Kdz. Ereğli ve farklı şehirlerde turizm ve konaklama sektöründe faaliyet gösteren Ziraat Odası Başkanı Zafer Yalman, gençlere tarımdan para kazanıldığını göstermek için 25 dönüm araziye 30 bin adet patlıcan fidesi dikti. Maddi durumunun iyi olduğunu ve tarladan elde edeceği gelire ihtiyacı olmadığını belirten Yalman, tarım yaparak çok ciddi rakamların kazanılabileceğini söyledi. Kdz. Ereğli'nin sanayi kendi olarak anıldığını ancak milyonlarca metre kare arazinin boş olduğunu anlatan Yalman, ilçede herkese tarımın yapılabileceğini göstermek için böyle bir işe girdiğini anlattı. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Yalman “Kdz. Ereğli'de çiftçilerimize önder olmak, çiftçilerimize tarımın nasıl yapılabileceğini, nasıl para kazanılabileceğini göstermek ve teşvik etmek için bu yıl 25 dönüm araziye il tarım müdürlüğünün çiftçimize yüzde 75 hibe desteği kapsamında patlıcan fidesi diktik. Bu 25 bin metre kare araziden 200 ila 300 ton arası ürün elde etmeyi bekliyoruz. İlk hasadımızı 2-3 gün önce yaptık. 20 Mayıs'ta dikmiş olduğumuz patlıcan fidelerini damlama sistemi kurarak, organik gübre kullanarak, herhangi bir kimyasal gübreden uzak durarak çiftçi olarak vatandaşımıza, pazara sunmayı hedefledik. Bölgemizde 150 bin nüfuslu bir ilçede yaşıyoruz, köyleri ile 200 bin. 2-3 ay Kdz. Ereğli bölgesine yetecek patlıcanı hasat edeceğimizi umuyorum. Bugün patlıcanı pazara indirdik. Organik patlıcanı tüm pazarcılarımıza, çiftçi olarak, üretici olarak Kdz. Ereğli pazarında, ziraat odasında veya isteyen yemek fabrikalarına ayırt etmeksizin toptan perakende 20 TL'den tarladan patlıcan veriyoruz. Vatandaş istiyor, biz ise günübirlik topluyoruz, hasat ediyoruz. Vatandaşa evinde ağız tadıyla ve korkmadan yiyebileceği bir ürün hasat ediyoruz. Diyeceğiz ki en sonunda; biz bu kadar para harcadık, bu kadar gelir elde ettik ve bundan da bu kadar mutluyuz diyebilmeliyiz.”
Burada Tarım Olmaz Dediler, Biz Yaptık Oluyor
Vatana yan gelip yatarak hizmet edilemeyeceğini belirten Yalman, makamda oturarak Ziraat Odası başkanlığı yapmayacağını söyledi. Ziraat mühendisleri ve teknikerlerin tarlalara girmesi gerektiğinin altını çizen Yalman “Tekniker, Ziraat Mühendisi arkadaşlarımızın tarlaya girmesini istiyorum. Ben Tekniker oldum, ben Mühendis oldum diyerek makamlarda evrak Mühendisliği yapan arkadaşlarımız 17-18 Bin TL'ye çalışmak mecburiyetinde kalır. Gelin kardeşim bu tarımı sizler öğreteceksiniz, sizler uygulayın ve yapın, sizler de para kazanın. Tarım yaparak araba da alabilirsiniz, en güzel tatili de yapabilirsiniz. Ben buna inanıyorum ve güzel gelir kazanacağımızı umuyorum. Yani kısacası aylık gelir hesaplaması yaptığımızda güzel kazançlar olacağına inanıyoruz. Tarımın yapılabileceğine kimse inanmıyordu. Benim için tam olarak 60 günlük serüven. Önceden burası futbol sahası olarak tasarlanmış ancak boş duran bir araziydi. Burada tarım olmaz diyorlardı, sağımız dere solumuz ırmak. Gülüç Irmağından gözümüzün önünde tonlarca su denize akıyor, güneş var. Biz dümdüz ovaları, ırmak kenarlarını fabrika yaptık ve tarımı dağda, bayırda yapmaya çalışıyoruz. Bu alanları geçtiğimiz dönemlerde biz fabrikalarından tarım alanı olarak tarım bakanlığı tarafından işlendi. Yani buralara artık fabrika yapılmıyor. Bu da bir fabrika. Burada 7-8 tane bayan çalışıyor, hasat ediyor, yevmiyelerini alıyor ve evlerinde eşlerine destek oluyor. Burada tarım olmaz mı? Karpuz, patlıcan, biber ve daha birçok şey olur. Şükürler olsun Allah'ıma bizi mahcup etmedi, güzel ürün oluyor. Devlet Tarsim sigortasında da yüzde 50 çiftçimize destek oluyor. Devletimiz yüzde 75 hibe desteğinde bulunuyor. Ziraat Teknikerimize ve Ziraat Mühendisimize ayrı hibeler var. yüzde 60 - yüzde 70 oranında hibe destekler var. Devletimiz diyor ki; bugün bu kadar ekonomik krizin altında tüm dünyada aynı, bir tek destekleri kesilmeyen tarım. İsteyene veriliyor” dedi.
25 Dönüm Araziden 4 Milyon TL Gelir Hedefliyor
Tarımla ilgili olumsuz bir propaganda yürütüldüğünü ve bunun doğru olmadığını savunan Yalman konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bazı arkadaşlarımız gübre gibi birçok şeyin pahalılığından tarım yapmak istemiyor. Gübreye zam geliyor ise patlıcana da geliyor. Kimse mağdur değil aynı zamanda ete de zam geliyor, bunlar mazeret değil. Kafelerde oturarak propaganda yapmak değil. Ben bugüne kadar farklı sektörlerde emek harcadım, alın teriyle ekmeğimi kazanmaya çalışıyorum. Patlıcan tarlasından gelecek gelire ihtiyacım yok. Tarım üzerinden de para kazanabileceğimizi gösteriyorum" ifadelerine yer verdi.