Bugün Karabük’e gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, partisinin il başkanlığında bir basın toplantısı düzenledi.
Milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç, AK Parti’nin Karabük, Yenice, Eskipazar, Ovacık ve Yortan Belde Belediye Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantıda teşkilat üyeleri de katıldı.
Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın AK Parti Karabük İl Başkanlığı ziyaretinde, hoş geldiniz konuşması yapan İl Başkanı Ferhat Salt “Değerli Genel Başkan Yardımcım öncelikle şehrimize Karabük'e geldiğinizden, sizleri burada teşkilatımızla birlikte misafir etmekten dolayı son derece memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bizler göreve geldiğimiz ilk günden itibaren teşkilatlarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla çok yoğun bir çalışma içerisinde bulunuyoruz. Bu kapsamda 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde hem milletvekili seçimlerinde hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Karabük olarak, Elhamdülillah AK Parti adına çok güzel bir netice elde etmiş olduk. Akabinde 31 Mart Yerel Seçimlerinde 7 belediyemiz var. İl belediyesiyle birlikte 5 belediyemizi AK Parti çatısı altına kazandırmanın memnuniyetini yaşıyoruz. Bugün belediye başkanlarımız burada, milletvekillerimiz burada ve teşkilat mensuplarımız burada. Sizlerin Karabük'e yapmış olduğu ziyaret bizler için çok kıymetli, çok anlamlı, tekrar sizlerle bir arada bulunmanın memnuniyetini ifade etmek istiyorum.” Dedi.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz ise “Değerli arkadaşlarım; Genel merkez, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak, ülkemiz Özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra bütün illerimizi dolaşıyorum. Bütün illerimizdeki belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, il başkanlarımız, daha doğrusu ana kademenin değerli unsurları, meclis üyelerimizle birlikte 31 Mart seçimlerinin sonuçları ilgili değerlendirmeler yapıyoruz. Biliyorsunuz ondan önce de 14 ve 28 Mayıs seçimleri olmuştu. Onun akabinde olan yerel seçim akabinde de yerel yönetimler olarak teşkilatlarımızı gezelim. Teşkilatlarımızın bu seçim mücadelelerinde en son 31 Mart seçimlerinde verdikleri gayret, gösterdikleri gayret ve verdikleri mücadeleden ötürü kendilerini tebrik ederim. Başarılı olduğumuz yerlerde arkadaşlarımıza eline sağlık diyelim. Tebrik edelim. Başarısız olduğumuz yerlerde de kardeşlerimize bunun yeni birtakım başarıların ön adımı olabileceğini, eksiklerimizi görüp, bu eksikliklerimiz üzerine yeni stratejiler, yeni gelecekler, yeni gelecek planlamaları yaparız diye, düşünerek onlara da geçmiş olsun diyelim. Bundan sonra daha gayretli olmak üzere onlara da yapılması gereken motivasyonu yaparak, illerimizi dolaşıyorum.” Diyerek, sözlerine başladı.
Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz konuşmasına şu ifadeler ile devam etti;
“Yaklaşık 50'nin üzerinde ilimizi gezdim. Bugün güzel Karabük'ümüzde ve özellikle ülkemizin sanayileşme mücadelesinin ilk adımının atıldığı, demir çelik deyince akla gelen bu güzide şehrimiz Karabük'te olmaktan son derece mutluyum. Her zaman söyleriz; Cumhurbaşkanımızın çok tekrarladığı bir şey olduğu için ben de tekrarlamak istiyorum. Bizler bir seçim bittikten sonra, ondan sonra seçimi kazanmışlığın rehavetini asla yapmayan bir siyasi hareketiz. Hatta seçimde sandığın ne ifade ettiğini en iyi okuyanız. Sandık ne dedi? Sonuçta sandıktaki oyları ortaya koyduğunuzda o oyların kompozisyonunun dili olsa da konuşsa, konuştuğunda ne diyeceğini biz tercüme ederiz. Onu tarif ederiz, tanımlarız. O tarif ve tanım eğer milletimizin bazı uyarılarını içeriyorsa, milletimizin dikkatimizi çekmek istediği bazı kriterler içeriyorsa, o kriterleri en iyi okuyan, orada eleştiri varsa, onu öpüp başımızın üstüne koyan, orada övgü varsa, onu da hiçbir zaman kibir ve daha sonrası için enaniyete dönüştürmeyen, bir anlamda milletimizin isteklerini geleceğimizin perspektifi olarak kabul eden bir siyasi hareket olarak, hiçbir zaman durmadan dolu dizgin koşuyoruz. Bu aslında Karabük'ümüzde bugün sizlerle birlikte oluşumun temel amaçlarından bir tanesidir.
Demin de ifade ettiğim gibi biz sürekli çalışan, sürekli arazide olan, sürekli milletimizle hemhal olan bir siyasi hareket mensupları olarak, ziyaret ettiğim illerden bir tanesi olan Karabük'ümüzde sizlerle birlikteyim. Yaklaşık bir hafta, on gün içerisinde inşallah Zonguldak ve Bartın illerimize de gideceğim. Ondan sonraki birkaç gün içerisinde inşallah Gümüşhane, Bayburt kaldı. Doğu'da bir de Artvin var gideceğimiz ve oraları ziyaret edeceğim. Böylece bu ziyaretlerle teşkilatlarımızla birlikte oluyoruz, arkadaşlarımıza seçimlerde verdiğiniz mücadele ve gayret için teşekkürlerimizi ilettiğimizi ifade ediyoruz. Bundan sonraki yeni mücadelelerde çizmemiz gereken stratejiyi de ve sandık sonuçlarının bize ifade ettiği ayrıntıyı da güzel okuyup, önümüzdeki sürecin planlamasını yerine getiriyoruz. Kardeşlerim; Ben bu güzel karşılanış için çok teşekkür ediyorum. Bugün burada hem seçimi kazanmış olan il ve ilçe belediye başkanlarını bir kez daha tebrik ediyorum, birde beldemiz var. Yortan Beldemiz de onu da ihmal etmeyelim. O kardeşimizi de tebrik ediyoruz. Kaybeden yerlerimiz, kaybetmiş olan arkadaşlarımız üzülmesinler. Önümüzdeki süreçte onlar eğer seçimi kaybetmelerinin nedenlerini iyi tahlil ettikleri takdirde, iyi okudukları takdirde, kaybedilmiş bir şey olmaz.
Seçim aslında sonuçta milletimizin önüne çıktığımız bir imtihandır. Bu imtihanda her zaman başarılı olacağız diye bir şey yok. Zaman zaman milletimiz bizim performansımızı eksik görebilir. Daha çok gayret etmek üzere bize bir talimat verir. Biz milletimizin emrindeyiz. Yani siyaseti, milletin istekleri ve milletin talimatları, milletin emri doğrultusunda dizayn eden bir siyasi hareket olarak hep bu bakış açısı içinde olduk. Biz milletin dertleriyle hem haliz, biz kendi dertlerimizi, milletin derdinin önüne hiç koymayız. Siyasi muhaliflerimiz farkında mısınız, hep kendi dertleriyle uğraşıyorlar. İşte tüzük kurultayları yapıyorlar. Tüzük kurultaylarında kim kime konuşma verecek? Kim kaç dakika konuştu? Bu niye konuşmadı? Milletin gözünün önünde, medyanın önünde tartışıyorlar. Bunların ülkenin sorunlarını çözmek, ülkemizin içinde bulunduğu bu coğrafyanın uluslararası ölçekteki etrafımızda ateş çemberi diyebileceğimiz hassasiyetlerin olduğu bir dönemde, özellikle etrafımızdaki bütün siyasete yön veren, bir duruş taşıyan pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmek gibi bir performans, yönetmek gibi bir kabiliyet içinde olmadıklarını görmemiz için daha başka ne yapmaları lazım. Sağ olsunlar bunu çok güzel gösteriyorlar bize. Bizse işimizle meşgulüz. Biz de geleceğimizi, ülkemizin geleceğini, insanımızın geleceğinin derdine düşmüşüz. Gecemizi gündüzümüze katarak bu koşturmanın içindeyiz. Bir genel merkez yöneticisi olarak bana iletilmesi arzu edilen bir konu varsa onu da Başkanımın uygun gördüğü bir ortamda o arkadaşlarımızla da özel görüşeceğim.”