KARDEMİR İŞÇİSİ SABIRSIZLIKLA TOPLU SÖZLEŞMEYİ BEKLİYOR
KARDEMİR A.Ş’de çalışan yaklaşık 4 Bin işçi ve hatta binin üzerinde kapsam dışı beyaz yakalılar bile Ocak ayında başlayacak olan Toplu İş Sözleşmesini sabırsızlıkla bekliyor.
Kardemir yönetimi, Özçelik İş Sendikası ile masaya oturacak ve iki yıllık maaş zammı belirlenecek.
Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, bu toplu iş sözleşmesinde bir hayli iddialı olduğunu geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada ortaya koydu.
“Kardemir kar ederken, çalışana kar primi dağıtılmıyor, zarar ederken de sorumlusu işçi değildir.” Diyen Değirmenci, kararlılığını gösterdi.
Öte yandan Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz ise işçiler ile diyaloglarında iddialı olduklarını her fırsatta dile getiriyor.
İşçi %60-70’lerde bir zam beklentisi içinde ve %50’ye kadar kabul edebilir.
Fakat bu oranın altında işçinin sesi yükselir.
Tüm bunların yanı sıra KARDEMİR A.Ş’nin içinde bulunduğu bazı gerçekler var.
2023’ün 9 ayında, 3 milyar lira zarar açıklayan Kardemir’in yılsonunu daha fazla bir zararla kapatacağı da kaçınılmaz.
Şu ana kadar kullandığı krediler ise yine 3 Milyar’ın üzerinde.
2018 yılından bu yana doğru dürüst yatırım yapılmayan fabrikada, yeni yatırımlar yapılması gerekiyor.
Bir yandan zarar ederken, diğer yandan da milyar dolarlık yatırımlarını daha fazla geciktiremeyecek olan KARDEMİR A.Ş. şu an için ciddi bir mali darboğazda.
Ve bu mali sıkıntıyı da hemen atlatacağa benzemiyor.
Tüm bu olumsuz mali tablo karşısında işçi maliyetlerini en az %50 arttıracak olan toplu sözleşmeye şirket yöneticileri kolay kolay imza atacağa da benzemiyor.
Ocak ayında başlayacak olan Toplu iş Sözleşmesi anlaşılan bir hayli sıcak geçeceğe benziyor.
İşçi %50 zamma şartlanmış durumda,
Şirket ise mali bir darboğaz içinde…
Anlaşılan, Ocak ayının soğuğun da çok sıcak günler yaşanılacak.
-------------OooO-------------
KARABÜK’TE AK PARTİ VE MHP ARASINDAKİ DERİN SOĞUKLUK
Ülke siyasetinin ana unsuru olan Cumhur İttifakı içinde AK Parti ile MHP arasındaki ortaklık ruhunun had safhada olduğunu her fırsatta liderler somut olarak gösteriyor.
Hele MHP Lideri, Türkmen Bey’i Devlet Bahçeli’nin Cumhur ittifakının birlikteliği ve ülke bekası için hiçbir oy kaygısı gütmeden siyaset yaptığı çok net ortada.
Tüm bu ülke siyasetine rağmen, diğer illeri bilemeyiz ama Karabük’te AK Parti ve MHP arasında öyle aman aman sağlam bir ittifak ruhu olmadığını da gayet iyi görüyoruz.
Geçtiğimiz hafta sonu AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt, Milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç Eflani ilçesinde halkın sorunlarını dinlediler.
Yani bir halk toplantısı yaptılar.
AK Parti heyeti, toplantı sonrası toplu bir fotoğraf verdi.
Hem de nerede biliyor musunuz?
Eflani Belediye Binasının önünde…
Ama ne halk toplantısı öncesi, ne toplantı sırasında ve ne sonrasında Eflani’nin genç MHP’li Belediye Başkanı Hüsnü Akın ile hiçbir görüşme yapılmamış.
AK Parti İl Başkanı ve milletvekilleri Eflani Belediyesinin önünde fotoğraf çektiriyor ama ittifak ortaklarının belediye başkanına bir selam bile vermiyorlar.
MHP Karabük İl Başkanı Cenk Gedikoğlu ise daha öncekilerde olduğu gibi kendi partisinin seçilmişlerinin böyle yok sayılması karşısında ne gibi bir tepki gösterdiği belli değil.
Gedikoğlu, belki MHP Genel Merkezinde serzenişlerini dile getiriyordur.
Ama…
İşte aması var.
-------------OooO-------------
KARABÜK YEREL BASININDA YENİ BİR MİLAD BAŞLIYOR
Geçtiğimiz günlerde Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneğinin kongresi yapıldı ve yeni başkanı Sayın Mehmet Çetinkaya oldu.
Şahsımın da bulunduğu Ziya Alak, Semih Gülen, Sedat Karaoğlu, Zafer Acar ve Ahmet Özler’in yer aldığı güçlü bir yönetim kadrosu ile Sayın Çetinkaya’dan Karabük yerel basının beklentisi çok.
Karabük yerel basınında son birkaç yıldır bir başıboşluk almış gidiyor.
Kimin gazeteci olduğu,
Kimin gazeteci olmadığı belli değil.
Bir Facebook sayfası açan, elindeki telefon ile ‘gazeteciyim’ diyerek, ortalıklarda fink atandan geçilmiyor.
Kamu çalışanı mı, gazeteci mi olduğu belli olmayanlar adeta ellerinde pislik çuvalını oraya buraya sallıyor.
Bazı siyasiler de sırf kendilerine bir maşa temin etmek için böyle tipleri koruyor.
Yerel de gazetecilerin birbirine karşı tahammülsüzlük sınırı iyice artmış.
Birinin yaptığı habere, diğeri ağır eleştirilerde bulunuyor.
Hatta eleştiriler hakaret boyutuna gelmiş, geçiyor.
İşte tüm bu ve bunun gibi sorunlara artık bir neşter vurmak gerekiyor.
Karabük basının da gerçekten bu meslekten geçimini temin edenler arasında had safhaya ulaşmış bölünmüşlük ve parçalanmışlığa bir son vermek gerekiyor.
İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Mezunu olan, gazeteciliğin hem mektepliliğini, hem alaylılığını en az 40 yıl yaşamış Sayın Mehmet Çetinkaya’dan yerel basın olarak bir hayli umutluyuz.
Karabük Yerel basının daha iyi seviyelere gelmesi için bir sürecin başlaması artık kaçınılmaz olmuştur.
Hadi hayırlısı diyelim…