Karabük’te afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler olmadan yapılacak çalışmaları, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan ‘‘İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP)’’ tanıtımı yapıldı.
Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından Safranbolu Leyla Dizdar Kültür Merkezinde düzenlenen tanıtım etkinliğine Karabük Valisi Fuat Gürel, Karabük Belediye Başkan Yardımcısı Seher Berker, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz, İl Emniyet Müdürü Sırrı Tuğ, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Uzun, İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen, AFAD İl Müdürü Gazanfer Erbay, kurum müdürleri, ilçe protokolü ve personeller katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda konuşan Karabük Valisi Fuat Gürel, doğal afetlerde bir olayın gerçekleşmeden risk tespitinin yapılıp zamanında müdahale edilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Depremin Karabük’ü etkileyecek bir pozisyonda olduğunu ifade eden Gürel, ahşap ve tarihi binalardan kaynaklı bölgede çok fazla sayıda yangın olayının yaşandığını aktararak “Bunun tedbirlerini almakta maalesef çok iyi durumda olmadığımızı ifade edeyim. Afet öncesinde yapılacak müdahalelerde riski azaltma hususunda maalesef biraz disiplin eksikliği var diyebilirim” dedi.
AFAD İl Müdürü Gazanfer Erbay, 1999 yılı depreminde kriz yönetiminde sıkıntı yaşanmasından dolayı 2009 yılında AFAD’ın kurulduğunu kaydederek, “Türkiye Afet Müdahale planı kapsama girdi. Hiçbir kurum tek başına bir afetle başa çıkamaz. Bizde paydaşlarımızla valimizin talimatlarıyla habersiz tatbikatlarda yaptık. Yani artık Türkiye’de kriz yönetiminde müdahale safhasında başarılıyız. AFAD artık devletin şefkat eli olmuştur” ifadelerini kullandı.
Kriz yönetiminde çok başarılı olmanın afet yönetiminde başarılı olunduğu anlamına gelmediğini dile getiren Erbay şunları söyledi: “Afet yönetiminde başarı o tehlike ortaya çıktığı zaman zarar vermemesidir. Binaların yıkılmamasıdır. Japonya’da 7 büyüklüğünde depremler oluyor ama binalar yıkılmadığı için büyük bir afet haline dönüşmüyor. Bölgemizde en son yaşanan sel baskınını gördük. Bu sel baskınında Kastamonu ile Sinop illerimiz zarar gördü ama Karabük ili olarak biz zarar görmedik. Bunun nedeni 1998 yılında ilimizde sel afeti yaşamıştık. O sel afetinden sonra TEFER projesi kapsamında ilimizde dere yataklarının ıslah edilmesi gerçekleştirildi. İlimizde bunlar yapıldığı için, sele karşı önlemler aldığımız için yani risk azaltma çalışmaları yaptığımız için en son Karadeniz Bölgesinde yaşanan sel afetini en az zararla atlattık.”
Karabük’te afetlerle ilgili durum analizi yapıldığında 6 tane büyük tehlike belirlediklerini anlatan Erbay; deprem, sel, heyelan, yangın ve endüstriyel kazalar olarak sınıflandırdıkları doğal afetler için 86 eylem biriktirdiklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından İRAP hakkında yapılan bilgilendirme sunumu ile program sona erdi.