Cumhuriyet Halk Partisi’nden Karabük Milletvekili Adaylığı için yola çıkan emekli eğitimci İsmail Yılmaz, Karabük Net Haber Sorumlu Editörü Ergün Başkaya’ya özel açıklamalarda bulundu.
2005 Yılında CHP Karabük İl Başkanlığı görevini yürüten ve 2007 yılı Genel Seçimlerinden de Karabük 1. Sıra Milletvekili Adayı olan İsmail Yılmaz, neden yeniden aday olmak için yola çıktığını anlattı.
“Ben Karabüklüyüm ve hiçbir zaman Eflani’si, Ovacık'ı, Yenice’si diye herhangi bir ayrım yapmaksızın Karabüklüyüm.” Diyerek sözlerine başlayan CHP Karabük Milletvekili Aday Adayı İsmail Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti;
“Karabük'ün en büyük sıkıntısı da bu geçmişte yöresel bölgecilik olarak devam eden şeyler var. Karabük olması gerektiği her yerde değil, çok büyük ivme kaybetti. Ben genel anlamda Karabük'te yaşamaktan rahatsızım. 20 yıl önceki Karabük daha iyiydi, 40 yıl önceki Karabük daha iyiydi, daha sosyal bir kentti. İş hayatının daha aktif olduğu bir kentti. Eksile eksile gelen bir kentle karşı karşıyayız. Bu yılki nüfus sayımlarına baktım, zannediyorum ki 7 bin civarında bir göç vermişiz, il bazında bir göç verilmiş. Burası Cumhuriyet'in temel kentlerinden bir tanesi. Eskiden Karabük'ün Türkiye ölçeğindeki yeri yüksekti, bunların yüzde 90'nı kentin dışında kente dönüş yapmadılar. Karabük'ün eğitim hayatı yüksekti, sosyal hayatı yüksekti, ekonomik hayatı yüksekti ama şu geldiğimiz noktada belki çağın getirdiği iletişim araçları, çevre araçlarından Türkiye'deki birçok kent nasibini aldı. Karabük'teki olanların çok fazlası Şırnak'ta da var.
Kentin yüksek dokunuşa ihtiyacı var, bu kent öksüz bırakıldı. 40 Yıl önce insanlar başka şehirlerde buraya gelirdi, çalışmak için nerden nerelere geldik, çok büyük ivme kaybettik. Kentteki kuruluşlar ekonomik anlamda belirli yerlerde olan kuruluşlar sosyal sorumluluklarını bu kente karşı yerine getirmediler ve halada getirmiyorlar. Örneğin Kardemir özel bir kuruluş, özel sektör deniliyor ama bu özel sektör dediğimiz yerin her ne hikmetse mevcut yönetiminin büyük bir kısmı devlet tarafından atanmış kişiler, yani özel sektör mü devlet sektörümü belli olmayan bir sektör. Özel sektör olmaktan çıktı, siyaset ne derse o anlamda yönetiliyor, siyasetin dışına çıkılmıyor.
İnsanların torunlarını ve çocuklarını düşünmesi gerekir. Geleceğe yönelik maalesef orta direkte kalmadı. Türkiye'de bütün direklerin hepsi gitti, Türkiye'deki genel gündem karın doyurma mücadelesi. Çok ağır bir ekonomik baskı altında yaşıyoruz, hepimiz buna çözüm bulması gerekir, en önemlisi de adalet adına çözüm bulması gerekir. Türkiye'de adalet kurumları çok yıprandı. Adaletin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz." dedi.
Uzun yıllar aradan sonra neden siyasete geri dönme ihtiyacını da dile getiren İsmail Yılmaz, “Bu konuda benim çevremden sorumluluk almam konusunda büyük bir baskı geldi. Benim duyduğum rahatsızlığı Karabük'te yaşayan çok insan var. Bu çerçeve içerisinde benim mutlaka sorumluluk almam gerektiğini, bana hatırlattılar, bende düşünen bir insan olarak, bir öğretmen olarak gerçekten yaşadığım bu kente karşı sorumluluklarımın olduğuna inanıyorum. Bireysel çıkarlarımı ve menfaatimi düşünmüyorum. 2007’de aday olduğumuz yıllarda AK Partinin en etkili olduğu dönemdeydi. Karabük'te partimiz 4'üncü partiydi. Ben il başkanı olduğum dönemde ve aday olduğum dönemde çevremizin de desteği ile 2'inci parti olduk. Karabük'te elde ettiğimiz çaba ve gayretle. Yüzde 8 buçuk olan oy oranı o dönemde 5 ila 6 puan artışla 14 gibi bir rakama geldi.
2018 Seçiminde ittifakla bir Milletvekili çıkarttık. Milletvekili çıkan arkadaşımız maalesef üzülerek söylüyorum başka bir siyasi tercihi oldu. Cumhuriyet Halk Partisinden ayrılarak, Memleket Partisine geçti. Bunu yanlış buluyorum, onu özellikle söyleyeyim. Size güvenen insanlar, size oy verdi. Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi’nden daha önde değildir, partiye oy verilmiştir, şahsa oy verilmemiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nden benim dışımda çıkacak arkadaşlarda var. Hepsi değerli, kıymetli arkadaşlar. Hepsine inanıyorum, hepsinin belirli bir hedefi var. Cumhuriyet Halk Partisi’ne emek vermiş, örgüt içinde değer vermiş arkadaşların bu seçimlerde yer almalarını doğru buluyorum.
Yaklaşık 2 yıldır örgütlerimizle birlikte birçok yere gidiyoruz. Geçmişten gelen talep üzerine yola çıkıyorum. Nereye gitsem ‘aday olmadın, bak bu haldeyiz’ şeklinde bir sitemle karşılaştım. Ben de insanım, ister istemez görev alma sorumluluğu hissettim, bu sorumluluğu bana veren kentimizdeki insanların bana karşı teveccühleri. Mücadele edilmesi gerektiğini, dolayısıyla bu mücadeleden kaçmamak adına ortaya çıktım, yani tek başıma benim bir anlamım yok, örgütümüzle birlikte olursak güçlüyüz. Karabük'teki insanların en büyük rahatsızlığı 1'incisi ekonomik anlamda, 2'ncisi sosyal kültürel anlamda ve hak ve hukuk adına toplum adına en büyük rahatsızlıklar bunlar." diye konuştu.
Aday olması halinde CHP’nin Karabük’teki oylarının üzerine ciddi bir oranda oy katacağını da ifade eden İsmail Yılmaz “Ben insanlara parti yönüyle bakan biri değilim. Benim Cumhuriyet Halk Partili olmayan birçok dostum ve arkadaşım var. İlişkilerimi birinci planda partizanlık adına kurmam. Şunu söyleyebilirim ki partimden alacağım oy kadar dışarıdan bizim partimizden olmayan insanlardan da oy alacağıma inanıyorum.
Türkiye'nin gerçekten birleştirilmeye ve barışmaya ihtiyacı var. Bu ülkede sorumluluk sahibi olan insanlar bu ülkeyi birleştirmesi ve ülkenin bütünlüğünü koruması gerektirir. Ben bu sorumlulukları hissediyorum ve kendim de görüyorum. İnsanların partisi ile beraber belli bir kategoriye sokup A partilisi ise benden, benden değilse düşman şeklinde ötekileştirmeyi çok yanlış buluyorum. Ben partimden alacağım oya yakın oyu dışarıdan alacağıma inanıyorum.” Diyerek, açıklamalarını bitirdi.