İYİ Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Abdullah Adatepe, yazılı bir basın açıklaması yaparak, Karabük’ün hep kısır tartışmalardan kaybettiğini ve kendileri ile birlikte gerçek belediyeciliğin geleceğini belirtti.
İYİ Parti adayı Adatepe’nin açıklaması şöyle;
Yerel seçimlere geri sayım tüm hızıyla sürerken, şehrimiz için adayların kamuoyuna sundukları demeçlerde, projeleriyle değil de çeşitli polemiklerle sorumluluktan uzak, kavgacı tavır ve söylemlerle ön plana çıkmalarını rakiplerim adına üzüntüyle karşılıyorum. Çünkü artık şehrimizin enerjisini kısır çekişmelerle geçirecek vakti, lüksü yok. Karabüklü hemşerilerimizin bizden beklediği kavga, sataşma, boş lakırdı değil.
Biz, diğer adaylardan farklı olarak yürüttüğümüz faaliyetlerde ve uygulamalarda siyasi mülahazalara girmeden sadece ‘halkımıza nasıl daha iyi hizmet sunabiliriz, şehrimizi nasıl kalkındırırız’ sorusunun cevabını arayan, buna odaklanan bir çalışma anlayışıyla sosyal-ekonomik ve kültürel projelerimizle, çevre ve altyapı projelerimizle, tarihi ve kültürel mirasın korunmasına yönelik projelerimizle, genç, eğitimli, dinamik, liyakatli kocaman bir ekiple şehrimize hizmet için geliyoruz. Mevlana'nın, "şimdi yeni şeyler söylemek lazım." ifadesinde de geçtiği gibi, yeni ve "İYİ" işler üretmek, kadim şehrimize yeni bir soluk getirmek için geliyoruz.
Karabük'ümüz güç zehirlenmesi yaşayan, hantallaşmış, yerelin sorunlarına akılcı çözümler üretemeyen bir belediyecilik anlayışının esiri olmuş durumda. Fakat bu topraklarda doğmuş, büyümüş ve şehrimizin potansiyelini çok iyi bilen bir hemşeriniz olarak, Karabük'ün kaderini hep birlikte değiştirebileceğimize yürekten inanıyorum.
Dönüp adaylara bakıyorsunuz, biri; ‘Ben hükümet partisiyim kardeşim, benim arkamda Cumhurbaşkanı var’ diyor, bir diğeri üç dönemdir başkanlık yapan aday; ‘Matematikle bağdaşmayan, kamuoyunu yanıltıcı ve hatta alay edici projeler açıklanıyor’ diyor. Aynı kişi ‘Karabük'te her yer enkaz, biz bu enkazları temizleyeceğiz’ de diyor. Öyle mecazi anlamda da değil, bildiğiniz yıkıntılardan çöplerden bahsediyor fotoğrafları göstererek.
Açıkça soruyorum, üç dönemdir sizler yönetiyorsunuz bu şehri, en temel belediyecilik işi olan temizlik ve çevre düzenlemesi için neyi beklediniz? Kamuoyunu yanıltıcı, bundan daha alay edici bir üslup olabilir mi? Akıl ve izan sahibi bir kişi de bu demeçleri verirken, çıkıp bunları uyarmıyor. Çünkü tüm bu boş vermişliğe rağmen seçilebileceklerine inanıyorlar. İşte bu güç zehirlenmesidir! Ayağa kalkıp şöyle bir silkelenip de, ‘biz ne yaptık ya da ne yapmadık’ demek yok, sorumluluk bilinci yok. Rehavet var, güç zehirlenmesi var. Fakat seçmen çantada keklik değildir, size o gücü verdiği gibi almasını da bilecektir elbet. Yeter ki, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla hepimiz kentin birer sakini değil, esas sahibi olduğumuzu bilelim ve bu bilinçle sandığa gidelim.
İyi Parti Karabük Belediye Başkan adayı olarak, geçmiş dönemlerdeki başarıları ve Cv'si ortada bir kardeşiniz, bir hemşeriniz olarak, liyakatli kadrolarımızla birlikte yoğun çalışmalar ve büyük emeklerle hazırladığımız tüm projelerimizin detaylarını, açıklamasını, sağlamasını yapmak üzere tüm şeffaflığımla buradayım. Adresimiz bellidir, kapılarımız her vatandaşımıza ardına kadar açıktır ve açık kalacaktır, buyurun gelin konuşalım.
Belediyecilik her şeyden önce bir gönül işidir. Biz gönlümüzü ortaya koyduk. Hemşerilerime sözüm var; Karabük'ümüzü gerçek belediyecilikle tanıştıracağız. Tabii bu noktada da iş birliği ve destek çok önemli. İnşallah 31 Mart'ta hemşerilerimizin tercih ve teveccühleriyle bu göreve layık görüldüğümüz takdirde, Karabük'ümüzü modern şehirciliğin öncüsü konumuna taşıyacağız.
Şehrimizin beklentilerine en iyi şekilde karşılık verecek olan donanımlı, yetkin bir kadroyla hizmete hazırız. Vatandaşlarımızın her türlü problemine çözüm üretmek boynumuzun borcudur. Sinesinden çıktığımız Karabük'ümüzün sesine, derdine, neşesine hiçbir zaman yabancı kalmadık, kalmayacağız. Bize oy versin, vermesin tüm kesimlerin, tüm hemşerilerimin hukukunu hiçbir ayrım yapmadan koruyacağız, hiçbir dayatmaya da boyun eğmeyeceğiz.
Bugüne kadar çeşitli sivil toplum kuruluşlarında, vakıflarda, spor camiasında, eğitim çevrelerinde sayısız sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirdim. Hiçbir zaman, başkaları gibi kişisel menfaatlerinin esiri olanlardan da olmadım. Çıkar peşinde koşmadım. Kendi refahını milletin refahının önüne koyanları da halkımızın çok iyi okuduğunu biliyorum. İçinde yer aldığım tüm çalışmalarda memleket sevdası ve Karabük'ümüze katma değer sağlama gayesi taşıdım. Çok şükür hepsinden de alnımın akıyla ve başarıyla çıktım.
Şimdi de şehrimizin yönetiminde en iyi hizmetleri sunma gayesiyle yola çıktık. İstiyoruz ki şehrimiz dokusuna uygun şekilde gelişsin, istihdam olanakları artsın, üretim faaliyetleri yaygınlaşsın, tarımsal Ürünleri değerlensin, üniversitesi gelişsin, öğrenci dostu bir şehir olsun, sağlık ve spor imkanları artsın, şehir kimliği ve kültürü gelişsin, esnafımız kalkınsın, hemşerilerim huzura kavuşsun, çevre ve altyapı problemleri Çözülsün, Karabük'ün gelişmiş bir çehresi olsun.
Artık Karabüklülerin hayal satanların değil, yediden yetmişe vatandaşının sorunlarını can kulağıyla dinleyenlerin, arkasını döndüğünde unutmayanların, şehri için çalışıp, üretip, kalkındıracak olanların arkasında duracağına da Can'ı gönülden inanıyorum. Önü-sonu olmayan uçuk-kaçık projelere, hamasi söylemlere vatandaşın karnı tok artık. Hep birilerinin desteğini öne sürerek belli güçlerin arkasına sığınmaya çalışanlara da karnı tok. Sadece kendi doğrularını gözetip, diğerlerini yok sayanlara da...
Bizim Karabük'ümüze vefa borcumuz var. Memleketimize duyduğumuz bir sevdamız var. İşte bu sevdayla Şehrimizi daha fazla vizyonsuz bir belediyeciliğin eline mecbur bırakmayacağız. Ne Karabük'ümüz, ne de kıymetli hemşerilerimiz bunu hak etmiyor. 31 Mart'ta bu vizyonsuz yönetime hep birlikte ‘dur’ diyeceğiz. Artık Karabük'te gerçek belediyecilik ve hizmet dönemi başlayacak. 31 Mart şehrimiz için bir milat olacak. Reklamla, algı yönetimleriyle değil, somut projelerle, akılcılıkla, tevazuyla halkımızın huzurunda olacağız.
Şunu da belirtmek isterim ki; demokratik ve çağdaş toplumlarda olduğu gibi merkezi hükümetlerin parti ayrımı gözetmeksizin, her şehirdeki vatandaşına eşit hizmet ve destek sunma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bizler de Karabük'ümüz için yasaların vermiş olduğu yetkiye dayanarak merkezi hükümetle uyum içinde çalışıp, hizmet üretme gayretinde olacağız. Aksi takdirde belediyelerin vesayet altında ezdirilmesi ne demokrasiye ne siyasi ahlaka yakışmayacak ve kabul edilmeyecek bir yaklaşım olacaktır. Ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın hangi koşulda olursa olsun uyumlu ve hizmet üreten bir belediyeye, Karabük halkına, bizim nezdimizde hizmet etmekten imtina etmeyeceğini biliyoruz.
Ezcümle, İyi Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Abdullah Adatepe olarak, Karabüklü hemşerilerimin hak ettikleri şehre ve yaşam kalitesine kavuşabilmeleri için güç zehirlenmesi yaşayan koltuk sevdalılarına değil, bizlere inanmalarını, bizleri değerlendirmelerini, projelerimizi incelemelerini ve bu başkanlık yarışında gerçek belediyecilik anlayışına sahip tek aday olduğumuzu bilmelerini isterim. Bizler sokakta, çarşıda, pazarda, evlerinizde işyerlerinizde, iftar sofralarınızda, çay ocağınızda her yerde her zaman sizlerle gönül köprüleri kurmuş hemşerileriniziz. Biriz, beraberiz. Ayrımız gayrımız yok. Aynı dili konuşan, aynı acıları ve sevinçleri paylaşan, en çok da memleket sevdasını birlikte paylaşan bir hemşeriniz olmaktan gurur duyuyorum.
Gerek sosyal medya hesaplarımızdan, gerek iletişim numaralarımızdan takip edilebilir ve her an ulaşılabilir durumdayız. Bizim gönül kapımız herkese ardına kadar açıktır. Yeter ki Karabük'ümüz için buluşalım, ortak akılla şehrimizi kalkındıralım. Bizler yorulmadan bıkmadan, usanmadan her sese kulak verip, her soruya açık yüreklilikle cevap vermek için buradayız. Gelin vizyoner belediyeciliği konuşalım, gelin üreten şehir olma hedeflerimizi ve projelerimizi konuşalım.
Doğduğum, büyüdüğüm toprakların, şehrimin emrinde olacağımın sözünü veriyorum.
Karabük için artık gerçek belediyecilik zamanı!
Birlikte Başaracağız. Karabük'te "İYİ"ler kazanacak, hepimiz kazanacağız.