Karabük Üniversitesinde teknolojik araştırma, geliştirme ve inovasyon içeren projeleri desteklemek amacıyla TÜBİTAK tarafından yürütülen “1512 Bireysel Genç Girişim (BİGG)”in bilgilendirme programı yapıldı.
Hamit Çepni Konferans Salonunda düzenlenen bilgilendirme toplantısına Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz, Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş ve Prof. Dr. Elif Çepni, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknokent) Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammet Tahir Güneşer, Düzce Üniversitesi Teknopark yetkilileri, fakülte dekanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “Teknokent’i göreve geldiğimizden beri son derece önemsiyoruz, değer veriyoruz. Bir ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz. Mühendislik Fakültesinin, Teknoloji Fakültesinin, Teknokent’in, Demir Çelik Enstitümüzün, Teknoloji Transfer Ofisimizin iş birliği içerisinde üretim yapacağı, hayallerimizi hayata geçireceği yeni bir ekosistem oluşturmak için çaba gösteriyoruz. Bu bizim için gerçekten çok önemli. Çünkü bir ülkenin bağımsızlığı önce teknoloji sahasında ilerlemesi ve gelişmesiyle başlar. Belli bir coğrafi alanı yabancı işgalinden, saldırısından koruyamıyorsanız orada bir medeniyet kuramazsınız, hiçbir şeyi geliştiremezsiniz. Önce teknoloji sahasında gelişmek zorundasınız ki bağımsızlığınızı sağlayabilesiniz ve sürdürebilesiniz. Bunu gerçekleştirmek öncelikli olarak son derece önemli, sonra da bunu sürdürülebilir kılmak, düzenli olarak yeni gelişmeler, yeni buluşlarla çağın ötesinde diğer ülkelere karşı kendinizi koruyabileceğiniz bir teknolojiye sahip olmak son derece önemli.
Bunu yaptıktan sonra artık bunun üzerine medeniyetimizi inşa edebiliriz. Bu son derece önemli bir sorumluluk bizim için. Peki ‘Teknoloji sahasındaki gelişmeyi acaba nasıl sağlayabiliriz? Ne yapmalıyız da bunu gerçekleştirebiliriz?’ diye sorduğumuzda öncelikli olarak hayal gücümüzü harekete geçirmemiz gerektiğine inanıyorum. Önce belli bir alanda, belli bir sahada, herhangi bir konuda hepimiz hayal gücümüzü harekete geçirerek yeni teknolojiler düşünebilir, kavramsal tasarımını yapabilir, uygulama sahasına geçirebiliriz. O halde bunu hepimiz yapabiliriz. Kalayın metal bir zemine kaplanması yöntemini bir lise öğrencisi buluyor. Alanımıza ve farklı sahalarda olup olmadığımıza bakmadan yeni bir buluş gerçekleştirebiliriz. Teknolojide yeni bir yaklaşım, kavramsal tasarım ortaya koyabiliriz. Lütfen bunu tek tek de olsa yapın. Bir araya geldiğinizde de bunları birbirinizle lütfen konuşun. Çok zor değil, imkansız değil. Yapılabilecek çok şey var. Henüz daha bulunmadık nice teknolojik imkanlar, fırsatlar var” dedi.
Yenilikçi bir düşünme yapısına sahip olunması gerektiğini ifade eden Rektör Kırışık, “Şu anki bazı sahalarda sahip olduğumuz imkanlar hiç olmasaydı, yeniden bir şey üretmek zorunda kalsaydık, nasıl üretebilirdik, ne üretebilirdik, ortaya ne koyabilirdik diye düşünmemiz gerekiyor. Diyelim ki başka ülkelerin bizden gelişmiş teknolojik sahada özellikleri var. Bunu tamamen ortadan kaldıracak, bu üstünlüğü yok edecek ne gibi bir şey tasarlayabiliriz? İşte nükleer silahımız yok, bazı ülkeler nükleer silahları var diyelim, bu nükleer silah havadan belli bir füzeyle atış yapılıyor, belli bir noktaya gönderiliyor. ‘Bu füze kontrol edilebilir mi, geri çevrilebilir mi, yok edilebilir mi veya patlaması engellenebilir mi?’ diye pek çok şey düşünebiliriz, hayal edebiliriz. O halde mutlaka bu gibi şeyleri kendi üstünlüğümüzü sağlayacak şekilde, ülkemizi önceleyerek hayal etmemiz, tasarlamanız ve hayata geçirmek için iş birliği yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İki hususun önemine işaret eden Rektör Kırışık, “Birincisi, özellikle teknolojik sahada birlikte çalışma kültürünü harekete geçirmemiz gerekiyor. Birlikte çalışma kültürü noktasında biraz eksiklerimiz olduğunu düşünüyorum. Genelde tek çalışma ağırlıklı bir yapımız var. Bireysel çalışıyoruz, ama kişi tek çalıştığı zaman ilerlemesi sınırlı olur, daha yavaş olur. Birlikte çalıştığınız zaman ayrı bir boyuta geçersiniz. Kendiniz de yaptıklarınıza inanamazsınız. ‘Bunları ben mi söyledim, bunları biz mi yaptık?’ diyebilirsiniz. O yüzden en önemli güçlerimizden bir tanesi birlikte çalışma kültürünü harekete geçirmek. Biz diyoruz ki ‘Birbirimizle rekabet etmeyelim, birlikte rekabet edelim.’ Birbirimizle rekabet edersek hepimiz kaybederiz. Birlikte rekabet edersek hepimiz kazanırız. Türkiye’yi bir gemi gibi düşünelim, diğer ülkelerin de gemileri var. Biz de Türkiye gemisi içerisinde yolculuk yapıyoruz. ‘Bizim gemimiz nasıl daha hızlı gider? Nasıl en öne çıkar? Nasıl bilimde birinci sıraya yükselir?’ Bunu düşünmemiz, bunu hayal etmemiz, bunu tasarlamamız gerekiyor.
Eğer hayal etmiyorsak hiçbir şey gerçekleşmez. Her şey önce hayal etmekle başlar. Sonra bunu hayata geçirmek için gayret etmemiz gerekir. Lütfen hayallerimize 21. Yüzyıl gençliği olarak sınır koymayalım. Pek çok yapılacak yenilik var, buluş var. Aslında birlikte çalışsak çok kolay ulaşabileceğimiz şeyleri biraz geriden takip ediyoruz. Öz güven noktasında kendinize güvenin, yeteneklerinize, aldığınız eğitimlere güvenin. Siz dünyanın en iyi buluşlarını, en iyi teknolojik gelişmelerini yapabilecek kapasiteye ve eğitime sahipsiniz. Bunu rahatlıkla yapabilirsiniz. Bunu yapabilmek için öz güveninize sınır koymayın. Öz güveninize sınır koyanları da dikkate almayın. Çünkü biliyoruz ki dünyada pek çok ülke, pek çok akademisyen Türkiye’de bilhassa teknolojik sahada yapılan çalışmaları büyük bir titizlikle tek tek inceliyor ve ‘Bunları biz nasıl yapabiliriz?’ diye uğraşıyor. O halde biz bunları kendimiz yapabiliriz, kendimiz gerçekleştirebiliriz” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Rektör Kırışık, Düzce Üniversitesi ile bir program kapsamında iş birliği yaptıklarını bildirerek, “Teknokentlerimiz arasında iş birliği var. Biz istiyoruz ki bu iş birliklerini ve birlikte çalışma kültürünü bütün üniversitelerimizle bütün Teknokentlerimizle, bütün mühendislik fakültelerimiz ile güçlerimizi birleştirerek birlikte çalışma kültürünü zenginleştirelim. Sorunlarımız varsa sorunlarımızı geliştireceğimiz ortak yöntemlerle çözelim ve birlikte Türkiye’yi bilimde birinci sıraya getirmek için çalışalım, gayret edelim. Türkiye’nin bilimde birinci sıraya gelmesi bir hayal değil. Çin üniversitelerini gözlemliyoruz. Geçmişte derece olarak, basamak olarak çok geride olan Çin üniversiteleri inovatif teknolojilerle birlikte son derece yüksek basamaklara doğru çıkmaya başladı. Artık o eski hegemonya, Batı’nın teknoloji hegemonyası, büyük ölçüde kırıldı.
Yakın bir zamanda yeni büyük gelişmelere şahit olacağız. O yüzden birlikte çalışma kültürünü geliştirmeye dikkat edelim. İkincisi de büyük Aşık Neşet Ertaş’ın dediği gibi ‘Aşk ile çalışan yorulmaz’ ifadesini kendimize rehber edinelim. Büyük bir aşk ve şevkle çalıştığımız zaman, birlikte üretmeye başladığımız zaman, bizim bileğimizi hiç kimsenin bükebileceğine inanmıyorum. O halde Türkiye Yüzyılı başlamıştır. Türkiye Yüzyılında, Türkiye dünyada birinci bilim gücü olmalıdır, birinci sıraya gelmelidir. Bilimde inşallah bunu hep birlikte çalışarak başaracağımıza yürekten inanıyorum. İnşallah yeni başarılarda, yeni buluşlarda, yeni patentlerde, yeni markalarda bir araya gelmek ve başarıyı birlikte yaşamak dileğiyle hepinize hoş geldiniz diyor, eğitimlerinizde başarılar diliyorum” dedi.
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, “Türkiye’mizin ikinci yüzyılına giriyoruz. İlk yüzyılı çok güzel şekilde tamamladık, ikinci yüzyıl çok önemli. Burada bilim, teknoloji ve sanayiyi önemsiyorum. Yüksek teknoloji üretmemiz gerekiyor. Ben bilim, teknoloji ve sanayiyi bir ağaca benzetiyorum. Ağacın toprağı bilim, toprak yani üniversiteler bilim yapıyor, ağaç teknoloji, meyveleri de sanayi. Türkiye’nin ikinci yüzyıldaki hedefi olarak yüksek teknolojiye sahip, sözü dinlenen, gücü hissedilen, gücünü herkesin anladığı bir ülke olmasını temenni ediyorum. Öyle olacağına da inanıyorum. Burada bilimde bizim görevimiz, Türkiye’nin muasır medeniyetlerin üzerine geçip bilim ve teknoloji üreten ülke olmasını diliyorum. İnşallah öyle de olacak. Bu temenniler ile hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Programın açılışında konuşan Karabük Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammet Tahir Güneşer, “Teknokent olarak yapmaya çalıştığımız çalışmalardan en önemlisi şüphesiz girişimleri cesaretlendirmek, bu konuyla ilgili sunacağımız imkanları, fırsatları sonuna kadar hem öğrencilerimize hem de akademisyenlerimize aktarabilmek. Konuyla ilgili Düzce Teknoloji Geliştirme Bölgesiyle beraber yapmış olduğumuz bu çalışmada, bizim içimizden çıkacak girişimcilere yeni fırsatlar, yeni imkanlar açabiliriz. Bununla ilgili olarak bilgilendirme toplantısını çok önemsiyoruz. Bundan sonra da benzer çalışmaları bilgilendirme olarak ve ardından danışmanlık olarak sizlerin faydalanacağı hizmetleri, imkanları, teknik alt yapıyı sunmak üzere gayretlerimizi, çalışmalarımızı artıracağız. Hepinize tekrar hoş geldiniz diyerek selamlıyorum” diye konuştu.
Program soru cevap bölümünün ardından gerçekleşen hediye takdimi ile sona erdi.