Kastamonu'da üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda eğitim gören öğrenciler bir araya gelerek, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete tepki göstermek için yürüdü. Kentte yaşayan kadınların da destek verdiği yürüyüşte çok sayıda öğrenci, farkındalık oluşturmak için siyah kıyafetleriyle yürüdü.
Kışla Parkı'ndan başlayarak Cumhuriyet Meydanı'nda Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtı'na kadar yürüyen grup, daha sonra basın açıklaması yaptı.
Kadınlar adına açıklamayı yürüyüşe destek veren Avukat Şuheda Domurcuk okudu. “Şiddetsiz toplum güvenli sokaklar” istediklerini söyleyen Domurcuk, “İstanbul'un tarihi ilçesi Fatih'te bir Cuma günü herkesi sarsan elim olayla ilgili sizleri davet ettik. Acı kayıplarıyla tüm ülkeyi hüzne boğan kız kardeşlerimiz İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in ardında bize dair gerçekler apaçık ortaya çıktı. Onlar içinde yaşadığımız toplumun, mükerrer şiddet, nefret, kadına ve çocuğa yönelik istismar eylemlerinin ulaştığı, kötülüğün masum kurbanları oldular. Bu eylemlerin ilk mağduru değiller, korkarız dur demedikçe son da olmayacaklar. Kötülüğün, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve kadınlarımız ile beraber toplum vicdanını da zamanla yitireceğimiz açıktır. Çocuklarını, kadınlarını koruyamayan toplumun, güvenli bir geleceği olmayacaktır. Güvenli gelecek için dil, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz” dedi.
Ceza İnfaz Kurumlarındaki Hükümlülerin Yüzde 33,7'si Uyuşturucu Madde İle Bağlantılı Suçlardan Ceza Almış Durumda
Adalet Bakanlığı'nın 2024 yılı verilerine göre ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin yüzde 33,7'sinin uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza aldığına dikkati çeken Domurcuk, “Başka bir söyleyişle, ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir tarafta bağımlılıkla mücadele konulu kamu spotu, diğer tarafta uyuşturucu kullanımının suç olmadığı savunusunun tezatlığı ile karşılaşıyoruz. Bir tarafta kadın cinayetleri, çocuk katliamları, hayvanlara işkence kınanırken, diğer taraftan bu duyguları besleyen akımların ve inançların toplum nezdinde muteber addedilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Bizler her şeyden önce, toplum güvenliği noktasında tehlike arz eden, fikir, inanç, sanat ve her ne isim altında olursa olsun, sınırlarının çizilmesi gerektiğini düşünüyor ve meşru görülmemesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Çocukların istismarı ile sonuçlanan bilinçsiz ve kontrolsüz internet kullanımı, dijital zorbalık, siber suçlar, çocuk pornografisi ve çocukların maruz kaldığı daha birçok konuyu konuştuğumuz bir zeminde, toplumsal farkındalığın önemine vurgu yapıyoruz. Sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm unsurları için güvenli hale getirilmesini savunuyoruz” şeklinde konuştu.
Yürüyüş sırasında bazı öğrenciler gözyaşlarına hakim olamadı. Basın açıklamasının ardından katledilen kadın ve çocuklar için dua edildi.