Birkaç gün önce 8 Kasım’ı andık.
Karabüklüler için 8 Kasım tarihinin önemi ayrıdır.
8 Kasım 1994’te Karabük Demir Çelik Fabrikaları, zarar ediyor gerekçesiyle dönemin hükümeti tarafından kapatılma kararı alınmış, koca bir şehir tek vücut eylemler yapmıştı.
Karabük’te bir gün hayat durdurulmuş,
Bütün esnaflar kepenk kapatmış,
Dönemin Zonguldak Valisi, Karabük’e girmek için kilometrelerce yürümüştü.
Ardından, Karabük halkına verilen Karabük Demir Çelik Fabrikaları
KARDEMİR A.Ş. olmuştu.
Karabüklüler yıllarca KARDEMİR’den kaynaklanan kirli havayı soluyor.
Kirine, tozuna, pisliğine Karabüklüler sessizce katlanıyor.
Neden..?
Çünkü KARDEMİR, Karabüklüler için önemlidir.
Biraz hafıza tazeleyelim istedik.
KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, hükümeti temsil eden Ömer Faruk Öz oldu,
Ankara’dan, İstanbul’dan ve hatta Malatya’dan getirilen onlarca kişi, Kardemir’de Genel Müdür Yardımcılığı, Ünite Müdürlüğü ve bunun gibi yönetim kademelerine getirildi.
SPK Eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenoğlu, Kardemir’in hakim hissedar ailelerini tehdit etti ve 11 Kişilik yönetimin 9’u dışarıdan atandı.
Hakim hissedar Yolbulan’lar ve Güleç’ler, Kardemir yönetiminde azınlığa düşürüldü.
KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar oldu.
Genel Müdür Yardımcılığı kadrosu açılıyor,
Hoop dışarıdan birisi getiriliyor.
Yetmedi, müdürlerin başına Direktörler atanmaya başlandı.
Hepsi Karabük’ü sadece haritadan bilenler.
Karabük’te 300 avukat varken, hem de liyakatli kişiler.
Kardemir’e Ankara Bilkent Üniversitesinden yeni mezun iki avukat işe başlatılıyor,
Yönetici kademelerine yeni yeni atanan bir sürü dışarıdan kişiler getiriliyor.
İddia ediyorum, boşalan Kurumsal İletişim Müdürlüğüne de bugün, yarın yine her zaman ki gibi Karabük’ü bilmeyen dışarıdan birisi atanır.
Karabüklüler bu görevlere layık görülmüyor mu?
Dışarıdan getirilenlerin tamamı 60, 70 Bin ve hatta 100 Bin liraya yakın astronomik maaşlar ile işe başlattırılıyor.
Karabük’ün siyasi iradesi de bunları sadece izlemekle yetiniyor.
AK Parti İl Başkanı olsun, Milletvekilleri olsun seslerini çıkarmıyorlar.
Kardemir’in başına getirilen ve aynı zamanda Enerji Bakan Yardımcısı olan Alparslan Bayraktar’a tepkilerini koyamıyorlar.
“Karabük’te bu görevleri yapabilecek liyakatli insanlar yok mu?” diye soramıyorlar.
İşin aslı, Sayın Bayraktar’a ulaşamıyorlar bile.
Kardemir’in başına gelen herkes, yine Karabük dışından insanları dolduruyor.
Yüksek, yüksek maşlar alıyorlar.
Ve biz Karabüklüler sadece seyrediyoruz.
Kardemir’in başında yıllarca duran Yolbulan ve Güleç ailelerini yeri geldi ağır şekilde eleştirdik.
Ama şimdi Mustafa Yolbulan’ı, Kamil Güleç’i mumla arar hale geldik.
Kardemir’in cefasını Karabüklüler çekti
Şimdi sefasını Karabük ile hiçbir alakası olmayanlar sürüyor.
Kendi memleketimiz de el olduk.