İstanbul'dan taşınarak 2023 yılında Yazıköy’e yerleşen Kadriye Berat Çakmak (69), Kızılay tarafından kandırıldığını öne sürüyor.

Çakmak, Kadıköy’deki 3 katlı apartman dairesini takas yoluyla Yazıköy’deki villayla değiştirdiğini ve bu villayı ölümünden sonra bir hayır kurumuna bağışlama kararı aldığını belirtti. Ancak, bağış sürecinde Kızılay’ın önerisiyle yapılan vekaletteki ibarelerin kendisini endişelendirdiğini söyledi.

Kadriye Berat Çakmak, şehirde yaşamaktan vazgeçip, doğayla iç içe olmak için bir ilan gördüğünü, gazetede bahçe içinde bir ev bulup, dönemin ev sahibi ile görüşerek, evlerini takas yapmaya karar verdiğini anlattı.

Çakmak, takasla aldığı evi topluma kazandırmak istediğini ve eski ev sahibinin önerisiyle yüzde 50’sinin çocuklarına kalacağı şartıyla, evini Kızılay’a bağışlama kararı aldığını açıkladı.

Kızılay’a Bağışta Şüpheli Koşullar

Ancak, bağış için düzenlenen vekaletnameye bir şart eklendiği ortaya çıktı;

69 yaşındaki Kadriye Çakmak, yaşlandığında ve akli dengesinin bozulduğunda, Kızılay bu evi satabilecekti. Çakmak, bu şartı kabul etmediğini ve yalnızca evini bırakmak istediğini belirtti. "Evimdeki eşyaları bırakmam, kimsenin boyunduruğu altında yaşamam" dedi. Ancak, imzalanan vekaletin ardından, evinin ileride satışa çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalabileceğini fark ettiğini söyledi.

Kadriye Çakmak, çocuklarıyla olan ilişkilerinde de ciddi sorunlar yaşadığını ifade etti. Kızlarının, babalarının isteği doğrultusunda mal varlıklarını harcadığını ve kendisini hastanelere göndererek sağlık raporlarıyla geri gönderdiklerini söyledi. Ayrıca Çakmak, artık çocuklarını görmek istemediğini belirtti.

Çakmak, evinin içindeki tarihi eserler ve tüm eşyalarla birlikte hem Kadıköy’deki evin hem de Yazıköy’deki villanın, eski ev sahibine kalacağını ifade etti. Çakmak, bu durumun, Kızılay tarafından yazılmış bir plana dayandığını ve yaşlandığında kendisinin bakım evine gönderilmesinin söz konusu olacağını düşündüğünü söyledi.

Devlete Yardım Çağrısı

Kadriye Çakmak, son olarak devletin kendisini bu durumdan kurtarmasını ve evinin topluma kalmasını istediğini söyleyerek, "Devlet beni bundan kurtarsın belki de ben bunu başka bir yere de devredebilirim, illaki topluma kalsın. Fakir, fukara çocuklara, okuyamayanlara faydalı olsun" diyen Çakmak, mal varlıklarının topluma kazandırılması gerektiğini vurguladı. Devletin desteğiyle, bu durumu başka bir yere devretmeyi de düşündüğünü belirtti.

Çakmak, ailesinin kendisini yalnız bıraktığını ve tüm mal varlığını harcadığını, ayrıca sağlık durumu nedeniyle bu konuda devletten yardım beklediğini dile getirdi.

Kadriye Berat Çakmak Karabük Net Haber'e yaptığı röportajda mağduriyetini şu ifadelerle anlattı;

"Şehirde olmak istemedin yeşillik arazide olmak istedim ilanı gördüm gazetede bahçe içinde beğendimde sonra buranın o zaman ki sahibi ile görüştüm dedim ki satılamıyor benim bu evim parasını verebilen olmuyor gel dedim senin ev ile benim evi takas edelim bu işi bitirelim dedim o da kabul etti. Geldim buraya takas yoluyla aldım ondan sonrasında ben burayı topluma bırakmak istedim toplum buradan faydalansın istedim ve eski ev sahibinin önerdiği Kızılay'a gittim.

Kızılay'daki o günkü müdürüymüş Sezgin Bey ve avukatı vardı orada onlarla tanıştıktan sonra Kızılay'a bağışladım yüzde 50'si çocuklarımın olmak kaydıyla.

Buranın eski mal sahibinin çok samimi arkadaşıymış. Bunların ikisinin ben 70 yaşıma gelince gözetim altına alınacakmışım ben bu şartı baştan söyledim ben sade ve sadece evimi bırakıyorum içindeki eşyaları değil zerre kadar da kimsenin boyunduruğu altına girmem öyle bir şey kesinlikle olmaz demiştim. O yazıyı yazınca bana imza attırmaya kalkıştı bende olmaz dedim yırtıyorum bu kağıdı istemiyorum ben gidiyorum dedim, o da gel abla senin dediğin gibi yazalım dedi bana acele ile imzalattırdı yine aynısını yazdırmış meğerse.

Buranın asıl amacı şu bunu açık ve net söylüyorum, benim yaşım 70'e gelince onların yazdığıyla ben boyunduruk altına gireceğim bakım evine gönderileceğim işin gerçeği bu. Evimin içindeki tarihi eserlerle bütün eşyalarla birlikte hem Kadıköy'deki ev alınmış oluyor hem buradaki ev eşyalarla birlikte eski sahibine kalmış oluyor.

Devlet beni bundan kurtarsın belki de ben bunu başka bir yere de devredebilirim illaki topluma kalsın. Fakir, fukura çocuk okuyamayanlara kalsın."

Kaynak: Özenay Kahriman