24. ve 26. Dönem AK Parti Karabük Milletvekili, 23. Dönem TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurul Üyesi Mehmet Ali Şahin, Karabük Üniversitesinden aldığı Fahri Doktora unvanı ile ilgili duygu ve düşüncelerini basın mensupları ile paylaştı.

Şahin, hayatında giydiği üçüncü cübbe olduğunu belirterek “İlk cübbeyi kendi köyümde İmam hatip olarak giymiştim, imamlık cübbesiydi. İkinci cübbe de avukatlık cübbesiydi. Şimdi üçüncü cübbe de Karabük Üniversitesi senatosunun bugün takdim ettiği fahri doktorluk cübbesi. Öncelikle Karabük Üniversitesi Rektörümüz Refik Polat’a ve senato üyesi arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Doğrusu kendileri beni arayıp ta bugün için “Size unvan takdim etmek istiyoruz” dediklerinde hafızamı yokladım. Geçmiş yıllarda da bana böyle bir teklifte bulunulduğunda pek sıcak bakmamıştım çünkü bu bir hizmet karşılığı verilir. Ben hiçbir görevi veya işi bir karşılık bekleyerek yapmam, bu beni rahatsız etmişti. Nihayet Refik Hoca beni ikna etti ve böyle bir programa katıldım.

Doğrusu böyle bir payeyi hak edecek ne yaptım diye düşündüm. Karabük Üniversitesi 29 Mayıs 2007’de kuruldu. Kurulduğunda ben Karabük Milletvekili değildim. Ancak o sırada Başbakan Yardımcısıydım. Karabük Üniversitesi’nin kuruluş kanun tasarısının altında benim de imzam var. Ancak bu Karabük Üniversitesi’ne yaptığım bir hizmet olarak telakki edilemez çünkü birçok kanun tasarısının altında imzam vardır. Ancak üniversitemiz kurulduktan sonra kurucu rektörümüz Burhanettin Hoca sürekli bize gelirdi. Bende üniversitemizin eksiklerinin giderilmesi bakımından elimden geldiğince yardımcı oldum. Kadro tahsisleri, özellikle açıktan atama tevsileri, çünkü Devlet Personel Başkanlığı benim Bakanlığıma bağlıydı, bu tür yardımlarımız olmuştu. Daha sonraki aşamada Karabüklüler de kendi üniversitelerine sahip çıktılar.

O bakımdan ben bugün almış olduğum fahri doktorluk unvanını sadece şahsım adına değil tüm Karabüklüler adına aldım. O dönemde Karabük’ü parlamentoda temsil eden milletvekili arkadaşlarım adına aldım. Özellikle Karabük Üniversitesi’nin gelişimi için bazı fakültelerin, bazı yüksekokulların, hatta spor salonlarının ve kütüphanenin yapımına sponsor olan Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı rahmetli Mutullah Yolbulan adına aldım, Kamil Güleç adına aldım. Çünkü böyle bir payeyi kendi adıma aldığımı söyleseydim, bunu kendi içimde tartışmalı hale getirirdim, vicdanım kabul etmezdi. O dönemde Milletvekilliği yapan arkadaşlarımız Mustafa Ünal, Mehmet Ceylan, Cumhur Ünal, Burhanettin Uysal, Osman Kahveci, Niyazi Güneş. Hepsinin de Karabük Üniversitesinin gelişimi üzerinde katkısı olmuştur. Ben hepsinin adına bu diplomayı aldım. Tekrar teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.

KBÜ’YE YABANCI DİL AĞIRLIKLI HUKUK FAKÜLTESİ PROJESİ

Karabük Üniversitesine yabancı dil ağırlıklı bir hukuk fakültesi açılması ile ilgili açıklamalarda da bulunan Mehmet Ali Şahin “Tabi bundan sonra da Karabük Üniversitesi’nin daha da gelişmesi için bize görev düşerse yapmaya çalışacağız. Hocamızla bir hususu paylaştık. Karabük Üniversitemizde Hukuk Fakültesi yok. Hem YÖK hem Adalet Bakanlığı hem de Milli Eğitim Bakanlığı ülkede çokça hukuk fakültesi olduğundan bahisle, yeni hukuk fakültesi açılmasına sıcak bakmıyorlar. Doğrusu bunu bende biraz anlayışla karşılıyorum. Çok hukuk fakültesi var ve çok hukukçu mezun ediyoruz. Önemli bir bölümü avukat oluyor ve her taraf avukat dolu.

Peki Karabük Üniversitesi hukuk fakültesine sahip olmalı mı? Olmalı ama bir şartla olmalı. Bir farklılık olmalı. Benim hem mesleki hem siyasi hayatımda en çok rahatsız olduğum husus şuydu; Yabancı dil bilmemek. Artık Türkiye bir dünya devleti olma yolunda hızla ilerliyor. Dolayısıyla yabancı yargı kararlarını da inceleyebilecek yabancı dile sahip hukukçuların yetişmesi lazım. Bende hukukçuydum ama yabancı temaslarımda yabancı dil bilmediğim için tercüman aracılığıyla konuştum, bunun sıkıntısını yaşadım. Önerim şudur: Bu YÖK’le konuşulabilir, bakanlıklarla konuşulabilir. Yabancı dilde eğitim yapılabilecek bir eğitim fakültesi. Bu fakülteden mezun olacak hukukçu arkadaşımız, avukatsa uluslararası davalarda çok rahatlıkla avukatlık yapabilmeli. Eğer siyasetçiyse, yabancı sahalarda siyasi faaliyetlerini çok rahatlıkla yerine getirebilmeli. O bakımdan yabancı dilde eğitim yapılabilecek bir eğitim fakültesinin Karabük Üniversitesi’ne kazandırılmasında yarar görüyorum. Rektör hocamız da bu düşüncede, bundan da ayrıca memnun oldum. Ancak bu yabancı fakültemizin yabancı bir üniversite ile protokol imzalaması lazım. Yani 5 yıllık eğitimin 3 yılını ülkemizde, kalan 2 yılı da anlaşma yapılan ülkede tamamlarlarsa hem yabancı dillerini pekiştirirler hem de o üniversiteden de mezun olmuş gibi bir muamele görürler. Böylece bir farkı da Karabük Üniversitesi’ne kazandırmış oluruz diye düşünüyorum. Bundan sonra da bu düşüncemi ete kemiğe büründürmeye çalışacağız. Bugünün anlamlarından bir tanesinin de bu olmasını arzu ediyorum. Gördüğüm kadarıyla üniversitemiz uluslararası arenada saygıyla takip edilen bir üniversite haline geldi. İleride daha da yukarılara çıkan bir üniversite haline gelir inşallah.” Diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi