Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Karabük Merkez İlçe Başkanlık görevini 9 yıldır aralıksız sürdüren Abdurrahman Meşe, bugün İl Başkanlığı'nda yapılan devir teslim töreninde görevini Celal Tokatlı'ya teslim etti.

Törene; MHP Karabük İl Başkanı Cenk Gedikoğlu, Abdurrahman Meşe, Celal Tokatlı, İlçe Başkanları, Parti Yönetimi, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri ve partililer katıldı.

MHP İl Başkanı Cenk Gedikoğlu, törenin açılışında yaptığı konuşmada;

"Uzun yıllar partimizde Merkez İlçe Başkanlığı yapmış kıymetli ağabeyim, dava arkadaşım, yol arkadaşım, hayatımın hiçbir döneminde beni ne ticari hayatımda, ne siyasi hayatımda, ne de sosyal hayatımda hiçbir zaman yalnız bırakmamış, varlığıyla her daim bana güç vermiş, insanlığı dürüstlüğü adamlığı davaya olan inancı ve sadakatiyle herkese örnek olmuş öz abim kadar sevdiğim, Abdurrahman Meşe abimin görev devir-teslimi için burada toplanmış bulunuyoruz.

Kendisi şimdiye kadar teşkilatlarımızda verilen tüm görevleri eksiksiz bir şekilde yaparak, partimizi hiçbir zaman yanlışa düşürmemiştir.

Senelerin vermiş olduğu yorgunluk ve sağlık sorunları nedeniyle uzunca bir süredir kendisi müsaade istemişti, fakat şartların oluşması yerine en az kendi kadar güvenebileceğimiz teşkilatlarımızın yakinen bildiği tanıdığı bir isim üzerinde mutabık kalana kadar ertelemesini söylemiştim.

Karabük Kamuoyunun da ortak kararı olarak, uzun yıllar Milliyetçi Hareket Partimize hizmet etmiş, Sendikalar ve Sivil toplum örgütlerinde önemli görevler üstlenmiş, Milliyetçi - Ülkücü davaya tavizsiz gönül vermiş, kıymetli ağabeyim Celal Tokatlı ağabeyimizin üstünde mutabık kalınmıştır. Atama kararının Milliyetçi-Ülkücü camiamıza hayırlı uğurlu olmasını temenni ederim.

Dün olduğu gibi bu günde Karabük’te Milliyetçi-Ülkücü camia birdir bütündür dimdik ayaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Edip Semih Yalçın Başkanımızın yaptığı yazılı basın açıklamasında da önemle vurguladığı üzere;
Ülkücülüğün; kendine özgü inanç telakkisi, devamlılığı ve bilinci vardır. 

Eğer Ülkücülükte inanç, şuur, aidiyet ve mensubiyet eskimişse çeşitli sebeplerle bir çürümüşlük bahis mevzuu demektir. 

Çürümemek için; dalda kalmak, ana gövdeden kopmadan müşterek kaynaktan beslenmek lazımdır.

Milliyetçi – Ülkücü Hareket, bütüncül bir sosyal dokuya sahiptir. Kendi maşeri vicdanı, kendi cevheri vardır.

Milliyetçi- Ülkücü Hareket, kendi ışık ve enerji kaynağını kendisi üreten bir güneştir. 

Milliyetçi –Ülkücü Hareket’i meydana getiren sosyal dokunun parçası olarak kalanlar, bu enerjiden istifade eder. 

Terk edenler; Ülkücü güneşin ışığından, enerjisinden nasibini koparmış demektir. Hareketimiz ve davamızla hem fiziki hem de ruhi bağlarının, başka bir tabirle gönül bağını koparanların; Ülkücü olarak kalmaları mümkün değildir.

O halde Ülkücü olarak kalmanın ilk şartı, Milliyetçi - Ülkücü Hareket’in kuvvetli sosyal yapısından, çekim gücünden ayrılmamaktır.

Nitekim aramızda tutunamayarak bizden ayrılanlar, Milliyetçi- Ülkücü Hareket’le uzaktan yakından ilgisi olmayan siyasi odakların çekim alanına girerek zulmeti seçmişlerdir.
Zira Ülkücülük, eskimeyen bir aidiyettir.

Kopmayan bir gönül bağıdır.

Ülkücü; camiasına bağlı ve sadık kalındığı sürece, kendini daima yeniler.

O bakımdan; bizde eski değil, ESKİMEYEN ÜLKÜCÜ makbuldür.

Bununla beraber Ülkücü sıfatını haiz ve sıfata-devamlı – layık olabilmenin temel şartı, davaya sadakattir.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in siyasi vasiyeti gereğince Milliyetçi – Ülkücü Hareket ve MHP ile bağlarını koparmamaktır.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in gürbüz bünyesinde 27 senedir yeni nesil Ülkücüler yetişmektedir.

Hepsinin Ülkücü Camiayla bağları, rabıtaları çelik gibi güçlüdür.

Hepsinin iradesi, camiaya bağlılıkları ve sadakatleri sayesinde devamlılık arz etmektedir.

Bu devamlılıktır ki MHP’yi Türk siyasi hayatının mihenk taşı, milli bekamızın sigortası mevkiine taşımıştır.

MHP etkisizleştirilmeden yükselen bayrağın inmeyeceği, ezanın susmayacağı aşikardır.

Milliyetçi – Ülkücü Hareket ve MHP’nin; asılsız iddialar, haksız iftira ve isnatlarla karalanarak takatten düşürülmeye i etkisizleştirilmeye çalışılmasına müsaade etmeyeceğiz.

Biliyoruz ki MHP’ye yönelik bugünkü saldırılar ne ilktir, ne de son olacaktır.

Şundan adımız gibi eminiz: neticede kazanan Hareketimiz ve partimiz olacaktır.
Allah, doğruların yardımcısıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, devir teslim törenimize teşrif ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyor, Karabük’ümüz ve Milletimiz adına hayırlı hizmetler yapmayı cenabı haktan niyaz ediyorum.

Allah Türk'ü Korusun ve Yüceltsin.

Ne Mutlu Türküm Diyene." ifadelerini kullandı.

Ardından 9 yıldır sürdürdüğü görevini devreden Abdurrahman Meşe,

"Böyle bir devir teslim döneminde beni yalnız bırakmadığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

Genel Başkanım Devlet Bahçeli'ye, görev aldığımız süre içerisinde desteklerini esirgemeyen genel başkan yardımcılarıma, bir önceki dönem İl Başkanım Adem Kar'a, Milliyetçi Hareket Partisi'ni 3 dönemdir belediye başkanlığını onurunu ve gururunu yaşatan Rafet Vergili Başkanıma, beraber görev yaptığım tüm ülküdaşlarıma ve yönetim ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

Bu devir teslim işinin, partimize ve Karabük’ümüze hayırlı olacağına inanıyorum." dedi.

MHP Karabük Merkez İlçe Başkanlığı görevine getirilen Celal Tokatlı ise, devir teslim töreninde şunları söyledi;

"Devir teslim töreninin ülkemize, Karabük teşkilatımıza ve tüm mensuplarımıza hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. 

Başkanımın da konuşmasında ifade ettiği gibi, öncelikle bu görevi tevdi eden, bu görevi bana layık gören İlçe Başkanı Abdurrahman Meşe Başkanıma, İl Başkanıma, Genel Başkanım Devlet Bahçeli'ye ve Genel Başkan Yardımcılarıma çok teşekkür ediyorum.

Ben yıllardır, 35 yıldan beri, teşkilatın içerisindeyim. Teşkilat terbiyesi almış bir insanım. Her zaman yapıcı ve birleştirici olmaya gayret gösterdim. İnşallah bu verilen kutsal görevin bilincinde olarak en iyi şekilde partimi, teşkilatımı temsil etmek için Karabük'te elimden gelen gayreti, azmi göstereceğim. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. O nedenle ben hepinize çok teşekkür ediyorum geldiğiniz için. 

Abdurrahman Başkanımla uzun yıllar, 15 yıldan beri, görev yaptık. Daha önce de Karabük'teki cemiyet hayatını bilen bir isim. Gerçekten çok tecrübe edindiğimiz, siyasette öğrendiğimiz bazı şeyler önemli ama bu bir ayrılık değil. Kesinlikle o bizim abimiz. Bizim her zaman yanımızda. Biz sıkıştığımızda görüşüp, alışveriş yaparak inşallah Karabük'ümüze ve partimize teşkilatımıza faydalı şeyler için elimizden geleni yapacağız."

Tören fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Celalt

Editör: Vasfiye Yılmaz Tunç