Güncel

ŞAHİN'DEN GÜNDEME DAİR ÖZEL AÇIKLAMALAR

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN   -       

Abone Ol

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN


 

-           “TÜRKİYE’DE İKTİDARLAR SOKAK HAREKETLERİ İLE DEĞİŞMEZ”


 

-           “TÜRKİYE’DE NE KADAR ELEŞTİRİLİRSE ELEŞTİRİLSİN KÖKLEŞMİŞ BİR DEMOKRASİ VAR"


 

-           “BU YAŞANANLARDAN İKTİDAR PARTİSİ, MUHALEFET PARTİLERİ VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ GEREKLİ SONUÇLARI VE DERSLERİ ÇIKARMALIDIR VE NİTEKİM ÇIKARTMAKTADIR”


 

-           “ARTIK TÜRKİYE’DE ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR HALKA SORULARAK, O BÖLGE HALKININ TEMAYÜLLERİ TESPİT EDİLEREK ADIM ATILACAKTIR VE BANA GÖRE KATILIMCI DEMOKRASİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR”


 


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, ‘Gezi Olayları’na değinerek, ”Türkiye’de iktidarlar sokak hareketleri ile değişmez. Milletin iradesi ile sandıkta değişir, bunu herkes kabul etmeli” dedi.

Şahin,TBMM’de gündeme ilişkin Karabük İHA Muhabirine yaptığı özel açıklamada, 28 Şubat sürecinde ışıkları söndürerek, tencere tavalarla Necmettin Erbakan’ı istifa ettirenlerin aynı hareketi AK Parti iktidarına yapmaya çalışıldığını, ancak köprünün altından çok sular geçtiğini söyledi.

ARTIK TÜRKİYE’DE ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR HALKA SORULACAK
Türkiye’de 20 günü aşkın bir süredir bazı gerginlikler yaşadığını anlatan Şahin şu açıklamalarda bulundu;

Bu gerginlikleri neden yaşadı, nereden çıktı, amacı neydi, bunla ilgili tüm siyasi partiler genel başkan ve hükümet sözcüsü ve parti sözcüsü bağlamında bu konuda açıklamalar yaptı. Dikkat ederseniz dünyanın başka ülkelerinde buna benzer sokak olayları aynı dönemde ortaya çıktı.

Brezilya’da otobüs zammını bahane ederek olaylar var. Endonezya’da da aynı sıkıntılar var. Benim şöyle tespitim var; özellikle son yıllarda ekonomik olarak önemli performans yakalayan ülkelere dönük gelişmiş bazı ülkelerin bundan rahatsızlık duyduğu ve bir takım kargaşalık çıkararak, gerek büyüme rakamları gerekse de dünyadaki paylarda biraz daha pay almasını engelleyici uluslar arası bir projenin uygulanmış olabileceğini tahmin ediyoruz. Brezilya, Endonezya ve Türkiye büyüme rakamlarında Dünyanın ilk sıralarında yer alan ülkeler. Ekonomilerini düzeltip, özellikle yabancı sermayeyi çekme noktasında uluslar arası derecelendirme kurumları tarafından bu ülkelerin kredi notları yükseldi. Bunun bazı çevrelerce hoşnutluk olmadığı anlaşılıyor. Böyle bir projenin uygulanması da bir bahane gerektiriyordu ve Türkiye’de gezi olayları bir fırsat oldu. Taksim gezi parkında meydana gelen olaylar bu çevrelerce planlı olarak düşünüldüğünü sanmıyorum. Burada yakılan ateş sokak olaylarında kullanıldı. Orada ki ağaçlar kesilmesin diye hassasiyet gösterenlerin bu uluslar arası bir projenin elemanları olduğunu düşünmüyorum. Ancak orada böyle bir kıvılcım başlayınca sokağa intikalini ve büyümesini düşünmüş olabilirler. Türkiye ile böyle bir düşünceleri varken fırsat kolluyorlardı ve o fırsatta orada çıkmış oldu diye değerlendiriyorum.

Türkiye’de ne kadar eleştirilirse eleştirilsin kökleşmiş bir demokrasi var eksiklikleri ile birlikte. Halkımızın sağduyusu ve demokratik bilinci bana göre oldukça güçlüdür. Yaşanmış olan bu olaylar karşısında büyük bir serinkanlılıkla gelişmeler takip edilmiş. Şuanda gelmiş olduğumuz noktada hükümetin de buradan dersler çıkararak, bu olayların hükümeti acaba güç durumda bırakabilir miyiz acaba diyerek arkasında duran bazı siyasi partilerin de konuyu yeniden değerlendirmesi sonucu bu olaylar bitme noktasına gelmiştir.

Bu yaşananlardan iktidar partisi, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri gerekli sonuçları ve dersleri çıkarmalıdır ve nitekim çıkartmaktadır. Başbakan’ın son grup toplantısında yaptığı konuşmada ‘ Her işte bir hayır vardır. Biz buradan olumlu hayırlı sonuçlar çıkarmayı başarmalıyız’ demiş olmasını çok anlamlı buluyorum. Bizim çok olumsuz gördüğümüz bir olay eğer iyi değerlendirilebilirse buradan çok olumlu sonuç çıkarabiliriz. Taksim’de Gezi parkında yol genişletme çalışması ile sökülen ağaçların bir başka yere dikilmesi ile başlayan bu süreç sonucunda ne oldu; orada 600 olan ağaç sayısı 700’e çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 100 ağaç daha dikti, kaç bin çiçek ekti. Dolayısıyla gezi parkı hem ağaç sayısı ve çevre düzenlenmesi ile bu olaylardan önceki halinde çok daha zengin bir hale gelmiş oldu. Demek ki oradaki ağaçlara sahip çıkan gençler, başlangıçtaki gençleri söylüyorum, amaçlarına ulaşmış oldular, hayırlı bir iş yaptı.

Belediye de dersler çıkarıp oraya sahip çıktı. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere hükümette evet eğer yargıya intikal etmiş olan proje ile ilgili dava açanların aleyhine sonuçlanırsa zaten bir şey yapması mümkün değil. Yargı kararına uyulacaktır. Hayır buraya bu proje uygulanacak diye bir karar çıkarsa, dünde MYK toplantısında da bu konuyu görüşerek, İstanbul belediyesine öylede olsa İstanbul halkına sorun, çıkacak olan iradeye göre davranın diye karar aldık.

Artık Türkiye’de çok önemli kararlar halka sorularak, o bölge halkının temayülleri tespit edilerek adım atılacaktır ve bana göre katılımcı demokrasi açısından önemli bir gelişmedir. Böyle bir olayın yaşanmasında bir takım zararlarımız oldu. Türkiye’nin imajı açısında da dünyada bir takım negatiflik oluştu. Dış basın ülkede iç savaş varmış gibi bu olayları kullandı. Tatil döneminde rezervasyonlar iptal oldu. Bütün bu kayıplarımıza rağmen bir takım kötü niyetli insanlar eylemlerde bulundu. Yaktılar, yıktılar, yağmaladılar. Esnaf kan alıyoruz diyor ve ciroları yüzde 70 düşmüş. İnşallah yakın zamanda bunlar biran önce toparlanır. Bütün buradan demokrasi açısında birbirimizi anlama açısında müspet sonuçların çıktığı inancındayım.

HERKES BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALIR
Bir takım dünya finans çevreleri, Sayın Başbakanın tabiri ile faiz lobisi ve onun Türkiye’deki uzantıları buradan siyasi bir sonuç çıkarmayı da umut ettiler. Arap baharı Tunus’tan başladı, Libya, Mısır diye gitti. Halk bir takım gösterilerde bulundu sokağa döküldü. Burada yönetimler gitti. Acaba Türkiye’de de bunun gibi bir şey yapabilir miyiz diye umut etmiş olabilir. Ama Türkiye ile o ülkeleri karıştırdılar. Türkiye’de bir demokrasi var. İyi bir sınav verdik. Türkiye seçilmiş bir iktidar var ve bu ülkede çok partili siyasi hayat var. Bu söylediğimiz ülkelerde çok partili siyasi hayat yok. Halk katmanları beğenmedikleri bir iktidarı oyları ile gönderip yeni bir iktidar seçme şansı yok. Ama Türkiye’de bu var. AK parti her seçimde oylarını arttırarak sandıktan çıktı. Eğer beğenmiyorlarsa 7-8 ay sonra seçim var. Orada herkes boyunun ölçüsünü alır. 2015’te de milletvekili seçimleri var. Vatandaşa gelir ikna eder ve iktidarı değiştirir. Dolayısıyla Türkiye’de sokak olayları ile iktidarı gönderip yeni bir hükümet kurma niyeti olanlar vardı. Fakta Türkiye Arap ülkeleri gibi değil. Herkes buradan gerekli sonuçları almıştır.

TÜRKİYE’DE İKTİDARLAR SOKAK HAREKETLERİ İLE DEĞİŞMEZ
Türkiye’de iktidarların sokak hareketleri ile değişmez. Milletin iradesi ile hükümet sandıkta değişir, bunu herkes kabul etmeli, içte ve dışta. Biz 97 ve 98 yılında 28 Şubat sürecinde ‘Refah Yol iktidarını ışıkları yakıp söndürerek, tencere tava olayları ile sonlardık. Başbakan Necmettin Erbakan’ı istifa ettirerek başka hükümet kurduk’ diyenler olmuş olabilir. Bu köprünün altından çok sular aktı. Türkiye başka Türkiye’dir. Türkiye’de işbaşında halkın oyları ile seçilmiş çok güçlü bir hükümet vardır. Dolayısıyla böyle heves içinde olanlar herhalde boyunun ölçüsünü almıştır. Bir daha bu tür umutlara kapılmazlar diye düşünüyorum.