Safranbolu’nun göbeğinde 2 Bin 500 Yıllık Paflagonya dönemine ait gizli bir geçit keşfetti.
Bulak (Mencilis) mağarasında 1845 yılına ait Arapça bir yazı buldu.
Kardemir’in karşısındaki eski askeri taburun tepesinde uzaydan çekilmiş fotoğrafta tespit edilen bir yazı buldu.
Bu ve bunun gibi keşifler, yeni buluşlar ile son yıllarda çıkış yaptı.
Fakat ne şaşırtıcı ki, her buluşu bilimsel alanlarında hep askıda kaldı ve doğruluğu onaylanamadı.
Cemil Belder…
Fotoğraf sanatçısı olarak tanıdık bu zat-ı muhteremi.
Çektiği fotoğraflarla birçok sergi ve yarışlara katıldı.
Kimine göre iyi bir fotoğraf sanatçısı,
Kimine göre ise iyi bir Photoshop cambazı.
Fotoğraf sanatçısı,
Doğa bilimci,
Arkeolog,
Araştırmacı,
Ve şimdi de Deprem Bilimci (sismolog) olarak karşımıza çıktı Sayın Belder Efendi.
Eskipazar ve deprem ile ilgili bir araştırma yapmış,
Neden Viranşehir dendiğini yazmış.
Olası bir deprem de Eskipazar’ın ilişkisini ortaya koymuş.
Bre şarlatan...
Bre uydurukçu...
Hadi bilimsel alanda kanıtlanmamış tüm keşif ve buluşlarınla kendince çıkışlar yaparak, piarını yapıyorsun,
Deprem gibi tamamen bilime ve eğitime dayalı bir alanda yine kendince çıkış yaparak, Eskipazar halkını neden tedirgin ediyorsun?
Bu yaptığına karşı çıkan bölgemizin en az 20 yıllık deneyimine sahip gazeteci Ahmet Özler’e de kendince hakaretler ediyor ve ettiriyorsun.
Yaptığın her keşif, buluş ve çıkışlarının doğruluğu hep tartışıldı.
Otoriteler tarafından bir tanesi doğru olarak onaylanmadı.
Anadolu Ajansı gibi ülkenin en önemli basın kuruluşunda uzun yıllardır görev yapan Ahmet Özler, ‘yanlış yapıyorsun’ deyince,
Bu yalan dolan çıkışlarına tahammül edemediğini öne sürerek, ‘kalbi karanlık kimseler türüyor’ diyerek, takipçilerine ağız dolusu hakaretler ettirdin.
Piar uğruna senin ne alavereler, dalavereler çevirdiğini bu zamana kadar gördük.
Gazeteci Sayın Özler’i de iyi tanırız.
Yaptığı haberler ile bu bölgenin ülke ve dünya basınında yer almasını sağlayarak, defalarca tanıtımına hizmet etmiştir.
En basit bir haberini bile ince eleyip, sık dokuduğunu biliriz.
Doğruluğunu tamamen ortaya koyuncaya kadar hiçbir haberini servis etmediğini de biliriz.
Sayın Cemil Belder Efendi;
Gazeteci Ahmet Özler, senin gibi yalan dolanlarla piar yaparak, üniversitede maaşlı danışmanlık peşinde hiç olmadı.
Senin gibi uyduruk işler ile piar yapıp, kamu kurum ve kuruluşlarına yine uyduruk projeler karşılığında kucak dolusu paralar içeren faturalar hiç kesmedi.
Hadi yalan dolan keşif, buluş ve çıkışlarına göz yumduk,
Ama kendini kanıtlamış bir gazeteciye de öyle ağız dolusu hakaret etmene ve takipçilerine it, köpek dedirtmene de müsaade etmeyiz.
Hadi bakalım Cemil Belder Efendi,
Bu memlekette sen de yaşıyorsun, bizde.
Bundan sonra hiçbir şarlatanlığına göz yumar mıyız?
Şarlatan dedik diye şimdi sen dava da açarsın ama
TDK’da “Şarlatanın” anlamı; “Mallarını ya da kendi bilgisini, niteliklerini överek saf insanları aldatan, bilir geçinen kimse.” Olarak geçiyor.
Senin bu zamana kadar yaptıklarını tam da ancak bu kelime ile tanımlayabiliyoruz.
Cemil Belder Efendi,
Yarında “Kansere çare buldum” derse,
Sakın şaşırmayın.