Seviyemiz hiç bu kadar düşmemişti
Diye başlıyoruz.
Sonunda söylenmesi gerekeni başta söylüyoruz.
3 Nisan Kutlama etkinliklerinde, Karabük Valiliğinin organizasyonunda Kardemir’de verilen iftar yemeğine Karabük Basının tamamı davet edilmemişti.
Karabük Basını da “Bizi yok sayamazsınız” diye tepki gösterip, ortak bir deklarasyon yayınlayınca
Yerel basının akı, karası da belli olmuştu.
Tabi Karabük Basının neresinde olduğunu pek bilemediğimiz
Ellerinde çanta, Hürriyet caddesinde akşama kadar mecburi istikamet volta atanlar
İki kelimeyi bir araya getirip, yazıp çizemeyen bazı gündem oluşturma özürlüleri
Gazeteciyiz diye her gün onun bürosu, bunun ofisi ellerinde yağdanlık ile gezenler.
Ceplerinde para toplama listesi bulunduranlar
Akşama kadar çay ocaklarında mesai yapanlar
Cemiyet başkanı olup, oturabileceği bir koltuğu olmayanlar
Karabük Yerel basınının gururu zedelenince
Önce sert tepkiler gösterip
Sonra ne oldu, ne dendiyse
“Biz taraf değiliz, bizi ilgilendirmez” dediler.
Eh ne beklenirdi bu Facebook gazetecilerinden.
Bir bakmalı ve sonra basının gururunu koruma çabasında neden olmadıklarını anlamalı.
Öte yandan Karabük Valiliği ise bu akşam Şehit aileleri ve yakınları ile yapacağı iftara lütfedip basını da çağırmış.
‘Aranızda aç olan gazeteciler ismini gündüzden yazdırsın, akşama iftara öyle gelsin’ denmiş..!
Basının yok sayıldığı, gururunun incitildiği zaman ‘Taraf değiliz’ diyenler,
Bu akşam koştur koştur giderler artık.
Dedik ya bize bir haller oldu
Seviyemiz hiç bu kadar düşmemişti diye.
Sadece Karabük basınına haiz değil bu durum.
Karabük’teki Devlet Ricaline de bir haller olmaya başlamış.
Türk Polis Teşkilatının Kuruluşunun 177. Yıldönümü kutlama etkinlikleri ile ilgili Karabük basının bir kısmına davetiye gitmiş, bir kısmına gitmemiş.
Karabük İl Emniyet Müdürümüz Sayın Sırrı Tuğ, kendince pek haz almadığı basın kuruluşlarına davetiye göndermemiş anlaşılan.
Şurada birkaç ay sonra yaş haddinden emekli olacak Sayın Tuğ, çok iyi biliyor ki;
Devlet şahsi ve keyfi kararlar ile yönetilmez.
Zaten MÜSİAD davetiye krizinden sonra “Devletin buradaki temsilcileri ya ziyafet, ya oyun masasında denileni yapıyor” diye boşuna konuşulmuyor meğer.