Hayatımızın her alanında almış bir kokuşmuşluk gidiyor.
Normal şartlar altında utanacağımız haller, artık bizlere normal gelmeye başladı.
Ayrımcılık, haksızlık, adaletsizlik ve rant işleri anormallikten çıkmış halde.
Daha düne kadar toplumca ayıpladığımız olaylar, şimdi sıradanlaşmış.
Toplumca bir kokuşmuşluğun içinde yaşamaya başladık.
Kısacası, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…
----------------OooO----------------
Neden mi..?
Bakın, birkaç konu paylaşacağız ve toplumca ne derece kokuşmuşluğun içinde olduğumuzu siz de göreceksiniz.
Geçtiğimiz Mayıs ayında KARDEMİR A.Ş’nin bağlı şirketi KARÇEL A.Ş’nin başarılı genel Müdürü Uygar Sezişer nedensiz bir şekilde görevinden ayrıldı ya da öyle istendi ve yerine Süleyman Boyar adında bir zatı muhterem getirildi.
Adam gelir gelmez, Yenişehir bölgesinde kendisine lojman olarak tahsis edilen bahçeli müstakil eve 3-5 milyon harcayarak, saray yavrusuna çevirmiş.
Kendi parası ile yapsa hadi anlayacağız da,
Asıl konumuz bu da değil…
Süleyman bey’in oturduğu evin bahçesinde son günlerde harıl harıl bir çalışma yapıldı. Çimler, çiçekler ve bilumum bahçe peyzaj işler.
Bu şahsa özel çalışmaların hepsi Karabük Belediyesi, Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapıldı.
Kardemir’in kendi anlaşmalı park ve bahçeler peyzaj firması varken, Karçel Genel Müdürünün evinin bahçesinin peyzajını neden Karabük Belediyesi yapıyor anlamış değiliz?
Acaba Sayın Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’nın kardeşinin Karçel de çalışması ile bir alakası var mı şahsa özel hizmetin, bu da ayrı bir soru işareti.
----------------OooO----------------
Kamu imkanlarının şahsa özel hizmetleri sadece bununla da bitmiyor.
İl Özel İdarenin bir süredir Yenice köylerinde yaptığı asfalt çalışmaları sanırız hala devam ediyor.
İl Özel İdarenin asfalt arabaları hazır Yenice’deyken, Yenice’nin iki il genel meclis üyesi kendi evlerinin ve işyerlerinin önüne kaymak gibi asfaltı attırıvermişler.
Biri evinin olduğu sokağa, diğeri fabrikasının önüne asfalt attırırken,
Vatandaş da köylere bir metre fazla asfalt yol yapılsın, ayağımız çamurdan kurtulsun diye bekliyor.
Bu iki il genel meclisi üyesinin asfaltlattığı yerler belediye sınırları içindeyken, demek ki Yenice Belediyesinin buraları asfaltlayacak gücü de olmadığı ortaya çıkıyor.
İyi öyleyse, tüm il genel meclis üyeleri ilçelerde kendi evinin, işyerinin önünü asfaltlatsın, vatandaş da hizmet beklesin.
Öyle yaa…
Şahsa özel hizmet, kamuya özel hizmetin önüne geçti diye buna denir.
----------------OooO----------------
Toplumca kokuşmuşluğun içinde yaşamaya alıştık dedik ya…
Bakın, Karabük İl Özel İdaresinin meclisini oluşturan 17 İl Genel Meclis Üyesi, kurumu nasıl bir gelir kapısı haline getirmişler?
Hep birlikte öğrenelim.
Karabük İl Genel Meclisi; 10 AK Parti, 4 MHP, 2 CHP ve 1’de YRP olmak üzere, 17 üyeden oluşuyor.
Bu meclis üyeleri efendiler, herhangi bir maaş almıyor.
Sadece toplantı başına 1500 Lira huzur hakkı alıyorlar.
Efendilerin 'Huzur Hakkı' olmuş, asgari ücretin iki katı gelir.
Nasıl mı..?
Toplantı başına 1500 lira alan il genel meclis üyeleri, zaten ayda 5 il genel meclis toplantısı yapıyor.
Ayda iki de ilçelerindeki birlik toplantısına katılıyor.
Plan Bütçe, İmar, Çevre Sağlık, Tarım Orman ve Meclis Araştırma gibi 10 ayrı da komisyon var.
Her bir üye en az üç komisyon da yer alıyor.
Bu komisyonların her biri de ayda 5 ayrı toplantı yapıyor.
Her bir üye üç ayrı komisyonda olduğu için, 15 komisyon toplantısı, 5 İl Genel Meclis Toplantısı ve iki de birlik toplantısı derken 22 toplantı yapmış oluyor.
Toplantı başına 1500 liradan, aylık 30-33 Bin lira gibi para alıyorlar.
Bu parayı adeta fikslemiş bizim il genel meclis üyesi efendiler.
Üç üye de ayrıca encümen de görev alıyor,
Onlar da bu paranın üzerine biraz daha kaymak sürüyor.
Oluyor 50 bin lira.
17 İl Genel Meclis Üyesinin aylık aldığı toplantı paraları 500 Bin lira, yılda ise 5-6 Milyon lira gibi Karabük İl Özel İdaresine mali yük getiriyor.
İşin en kokuşmuş yönü de ne biliyor musunuz?
Bu toplantıların tamamı yapılıyor mu?
Yoksa yapılıyormuş gibi imzalar mı atılıyor?
İl Özel İdarenin Başkanı Sayın Valimiz Mustafa Yavuz, bunları biliyor mu?
Zaten bilse ne olur, bilmese ne olur?
Fark eden bir şey olacağını sanmıyoruz.
17 Bin lira Asgari ücretin olduğu bu ülkede bizim efendiler, en az iki asgari ücret para alıyorlar.
Haaa yanlış anlaşılmasın, bu para maaş değil.
'Huzur Hakkı' beyler,
Huzur Hakkı…
Tuz kokmuş,
Hava kokmuş,
İnsanlar olarak biz kokmuşuz...
Dedik ya; Buram buram toplum olarak kokuşmuş bir düzenin içinde yaşıyoruz.
Ne diyelim,
İktidarı, muhalefeti 17 üyede utanır mı şimdi..?
Sizce…?