Kastamonu'da her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği Azdavay ilçesindeki Cam Teras ile Pınarbaşı ilçesindeki Horma Kanyonu ve Ilıca Şelalesi, ziyaretçilerine sonbaharın renkleriyle bezenen doğanın güzelliğini seyretme imkanı sunuyor. 450 metre yüksekteki cam teras ve metrelerce yüksekteki ahşap platform üzerinde yürüyerek kanyonu geçen ziyaretçiler, adrenalin, korku, heyecan ve görsel şöleni aynı anda yaşıyor.
Türkiye'nin Farklı Şehirlerinden Gelen Öğrenciler Doğal Güzellikleri Gezdi
Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi öğretim görevlilerinden Berkan Güngör'ün yürütücülüğünü yaptığı ve Erasmus+ Gençlik Katılımı Faaliyeti (KA154-YOU) kapsamında desteklenen “İklim Vizyonu: Geleceğe Yönelik Politikalar” projesinin birinci bölümü çerçevesinde, Türkiye'nin farklı üniversiteleri ve farklı şehirlerinden Kastamonu'ya gelen öğrenciler eşsiz, güzellikler karşısında hayran kaldı. 35 lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi, Kastamonu'nun Azdavay ilçesindeki Çatak Kanyonu'nda 450 metre yükseklikte kurulan cam teras ile Pınarbaşı ilçesindeki Horma Kanyonu ve Ilıca Şelalesini gezdi. Öğrenciler, karşılaştıkları manzaraların kendilerini büyülediğini söyledi.
Öte yandan, proje çerçevesinde, öğrenciler Kastamonu'da yanan orman alanında ve Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu, Yumurtacı Göleti'nde çöp toplayarak farkındalık oluşturdu. Öğrencilere AFAD tarafından da yangın söndürme ve deprem ile ilgili eğitim verildi.
Horma Kanyonu, Çok Derin ve Çok Uzundu, Bu Yüzden Gerildik Ama Manzarası Da Çok Güzeldi
Manisa'dan proje için Kastamonu'ya gelen İrem Ceyda Kurt, “İklim konusuna birçok pencereden bakmak güzel oldu. Daha çeşitli alanlarda neler yapılabileceğini gördük. Bu konuda bazı kararlar alarak tartışmalar yaptık. Kastamonu gezisi sırasında da İklim Değişikliği sayesinde neler olabileceğini fark ettik. Doğayı nasıl bozabileceğimizi gözlemledik. Doğayı bozdukça kendimize zarar veriyoruz. Bu yüzden doğayı korumak için şu anda elimizden geleni yapmalıyız. Buraları gezerken aslında doğanın kendi içerisinde ne kadar güzel ve eşsiz bir manzarası olduğunu fark ettik. Cam teras ziyaretimizde çok yüksekte olduğu için tabii ki bir heyecan da oluştu. Fakat güzel bir deneyim yaşadım. O manzarayı gözlemlemek güzeldi. Ben, daha öncesinde derin bir kanyondan yürümemiştim. Sadece cam terastan gözlemim olmuştu. Böyle bir yürüyüş farklı bir heyecan oluşturdu bana. Çünkü çok derin ve çok uzundu. Bu yüzden başta biraz gerildik, fakat manzarası da çok güzeldi" dedi.
Doğanın Büyüsünü Bozmadan Çok Güzel Yol Yapılmış
Antalya'dan gelen yüksek lisans öğrencisi Avukat Esma Akarsu ise, “Hukuk dışında farklı disiplinlerde de iklim ile ilgili çalışmaları görmek istedim. Burada birçok arkadaşımız gerek fen bilimlerinden gerekse sosyal bilimlerden bulunuyor. Kastamonu Üniversitesi'nin öncülüğünde Avrupa Birliği'nin finanse ettiği bir projeye katılmak benim için çok farklı bir deneyim oldu. AFAD yetkilileriyle görüşerek yangın ya da deprem anında neler yapılacağını ve nasıl önlemler alabileceğimizi öğrendim. Açıkçası bu benim için çok önemliydi, daha öncesinde böyle bir deneyim yaşamamıştım. Kastamonu'da maalesef birkaç yıl önce gerçekleşen sel felaketi ve orman yangınının yerinde görerek aslında ne kadar doğaya zarar verdiğimizi, insan eliyle oluştuğunu görmüş olduk. Bu da benim için çok kıymetli oldu” diye konuştu.
Kastamonu'ya daha öncesinde de geldiğini, fakat doğal güzelliklerini gezme fırsatı bulamadığını söyleyen Akarsu, “Önce şelale ve kanyonu gezdik, çok güzeldi. Doğayla iç içeydik. Doğanın büyüsünü bozmadan çok güzel yol yapılmış. Aynı şekilde cam terasta kayaları görmek çok güzeldi. Kanyonda yürüyüş yolu yapılması sırasında hiçbir ağaca zarar verilmeden ve onları yok etmeden yapılması çok güzeldi, doğayı koruyucu bir şehir olduğunu Kastamonu bizlere göstermiş oldu” şeklinde konuştu.
Geleceğin Turizm Rehberi Olarak Buraların Daha Çok Keşfedilmesi ve Daha Çok Görülmesi Gerekiyor
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Rehberliği öğrencisi Berkant Bağcı da, “Sürdürülebilirlik anlamında çok fazla çevre faaliyetleri ve ekoloji anlamında kendime bilinç kazandırmak ve burada edindiğim deneyimleri ardından bir projeye sunup projelendirme şekliyle ulusal bir etkinlik ya da proje gerçekleştirmek istiyorum. Horma Kanyonu, Ilıca Şelalesi, Çatak Kanyonu gibi yerleri mevcut. Buralar geleceğin bir turizm rehberi olarak daha çok keşfedilmesi ve daha çok görülmesi gereken yerler. Doğaya, ekolojiye ve çevreye zarar verilmeden birçok projenin gerçekleştirilmiş olması, bu gittiğimiz yerlerin aslında ne kadar sürdürülebilir, çevre dostu olduğunu, herhangi bir şekilde doğaya zarar verilmeden nasıl yapılar oluşturulabilir bize aslında bunu göstermiş oldu. Gerçekten sürdürülebilir destinasyonlar anlamında Kastamonu, çok dikkat çekici şehirlerimiz arasında yer almalıdır” ifadelerini kullandı.
Burada Yaşayanları Kıskandım
İstanbul'dan gelen Betül Yalman ise, “İstanbul'da yeşil çok az, ağaçlar yok, binalar çok fazla. Bu yüzden Kastamonu doğal güzellikleriyle çok büyüleyici bir yer. Burada yaşayanları kıskandım desem yalan olmaz. Ama kıymetini bilme konusunda neler yapılıyor emin değilim, biraz daha önem verilebilir. Turizm açısından da daha da canlandırabilir bir şehir” dedi.
Öte yandan, projenin ikinci etabında ise bahar ayında geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenmesi planlanıyor.