Karabük Valisi Mustafa Yavuz, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla buluştu.

Bu anlamlı günde basın ile kahvaltıda bir araya gelen Vali Yavuz, "Bugün aslında iki önemli günü kutluyoruz: 10 Ocak Çalışan Gazeteciler ve 10 Ocak İdareciler Günü. Şahsım ve Valiliğim adına hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyor ve gününüzü kutluyorum." dedi.

Vali Yavuz konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

"10 Ocak’a baktığımız zaman ta 1960’lardan başlayan bir mücadelenin sonucunda bugünün ortaya çıktığını görüyoruz. Hepinizin çok iyi bildiği gibi 1961’de bir kanun tasarısı konusu var. Arkasından 1962’de Çalışan Gazeteciler Günü oluyor. 

Peki niye önemli? Şu açıdan önemli. Aslında 112 sayılı kanun çıkıyor. Orada benim en çok dikkatimi çeken ve gerçekten gazetecilerimizle, basın mensuplarımızla, çalışan gazetecilerimizle ilgili fikir işçisi kavramının kullanılması, kanunun yapılması bence oldukça kıymetli. Bizler o zamana kadar işçi kavramının altına dokunduğumuz zaman gene de aklımıza gelen tanımlamalar geliyor. Ama fikir işçiliği kavramı orada başka bir forma girmiş oluyor. Başka bir tanımlamaya giriyor. Bu açıdan çok kıymetli. O süreçte verilen mücadeleler var. Aramızda bu işin tarihçesini çok iyi bilen, belki bizden daha iyi bilen arkadaşlarımız var. Orada bütün gazeteler yayınına 3 gün ara veriyor. Ama sizler yani çalışan gazeteciler o üç gün vatandaşlarımızı gazetesiz bırakmıyor ve üç gün boyunca da Basın diye bir gazeteci çıkartılıyor. İşte o üç gün boyunca vatandaşlarımızın gazetesiz bırakılmaması ve ilk çıktığı gün, yani o üç günün ilk gününde, manşetin neyle çıkıyor biliyorsunuz değil mi? Halkın Hizmetindeyiz. İşte bu çok önemli.

Şimdi bugünün Türkiye'sinde, bugünün dünyasında belki biz bunun hiçbir şekilde tam anlayamayabiliyoruz. Neden? Aramızda baskılı gazete çıkartan arkadaşlarımız var. Ama bunun yanında dijital platformlar var, sosyal medya var. Habere, bilgiye artık anlık ulaşıyoruz ve anlık tüketiyoruz maalesef. Ama o günün dünyasında ve Türkiye’sinde yazılı basın çok kıymetli. Vatandaş haberleri, bilgiyi, ülkede dünyada ne oluyor ne bitiyor yazılı basın üzerinden alıyor. Hangi meslek grubu olursa olsun, hangisi işi yapıyorsak olalım, hangi platformda görev yapıyorsak olalım, aslında sözün özü hepimiz halkımızın hizmetindeyiz.


Bir diğer taraftan demokrasinin temel taşlarından birisidir. Bence bu açıdan da çok kıymetli. Aslında demokrasiye baktığımız zaman birçok kuruluşumuz demokrasinin temel taşlarını oluşturuyor. Ama bu demokrasinin temel taşlarından birisi de sizlersiniz. Basın kuruluşlarının, basın çalışanlarının ve 24 saat haber peşinde koşan sizlersiniz. 

BUGÜNÜN ADI: “ÇALIŞAN GAZETECİLER”

Bugünün adı: Çalışan Gazeteciler Günü. Özellikle bu kavramdaki çalışan kısmının altını çizmek lazım. Sizler gerçekten savaşta, afette, iyi günde, kötü günde, sıcak, soğuk demeden, kar, yağmur, çamur demeden, haberin peşinde geziyorsunuz. Ben Karabük'e geldiğimden bugüne kadar bir afet olduğu zaman, olumsuz bir durum olduğu zaman emin olun biz olay yerine gidiyoruz bizimle birlikte, kolluk kuvvetleriyle birlikte ilk gelen yine sizler oluyorsunuz.

Yeri geliyor savaş meydanında başınızın üzerinden kurşunlar geçiyor. Yeri geliyor bir depremde ya da bir afette canınızı ortaya koyarak görevimizi yapıyorsunuz. Neden? Halkımıza, vatandaşlarımıza verdiğimiz haberleri en hızlı şekilde, en doğru şekilde, en iyi şekilde, en güvenli şekilde vermek için. İnşallah gazetecilerimiz bundan sonra da daha iyi şartlarda, daha güzel ortamlarda, haberin peşinde yılmadan, usanmadan koşacaksınız. Bizler birlikte koşacağız.  10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününüzü tebrik ediyorum. İnşallah bundan sonra da Karabük'te, sizlerle birlikte çalışmaya devam edeceğiz."