Manşet

VERGİLİ, DİNÇEL’E ÇOK AĞIR CEVAP VERDİ

Başkan Rafet Vergili, kendisini eleştiren CHP'li Erdoğan Dinçel2e çok ağır konuştu. "Sen kimsin, sen kendini ne sanıyorsun, yetersiz ve başarısız siyasetçi."

Abone Ol

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, kendisini geçtiğimiz günlerde eleştiren CHP’li Avukat Erdoğan Dinçel’e karşı çok ağır konuştu ve ağır kelimeler ile cevap verdi.

Başkan Vergili, Dinçel’e karşı “Sen kimsin, sen başarısız ve yetersiz bir siyasetçisin. Tutmuş beni eleştirmeye kalkıyorsun. Sen kendini ne sanıyorsun.” Şeklinde ağır cümleler ile eleştirdi.

BRTV’de canlı yayına çıkan Başkan Rafet Vergili, yapacağı camii ile ilgili geçtiğimiz günlerde kendisini eleştiren CHP’nin eski il başkanı Av. Erdoğan Dinçel ile ilgili “Bazıları halen kendini Karabük’te siyaset yapıyorum sanıyor. Ama siyasetinde nasıl yapılacağını da bilmiyor. Bugüne kadar da zaten siyasetin nasıl yapılacağını bilmediği için başarılı olamadı. Sen camiye girmiyorsan, girmiyorsun. Ben sana bugüne kadar ‘camiye neden girmiyorsun?’ diye hiç sordum mu?  Ben, bugüne kadar senin siyasetinle ilgili hiç konuştum mu, siyasetinle ilgili hiç eleştirdim mi? Sen SHP’den başlayarak dönem dönem CHP’nin başkanlığını yapmış bir siyasetçisin. Bugün başkan olmasan bile senin söylediğin her söz CHP’nin görüşünü ortaya koyar. Sen bir söz söylerken çok temkinli davranmalısın. Ben şu anda ne konuşursam konuşayım Milliyetçi Hareket Partisi’ni de bağlar. Sen yıllarca CHP İl Başkanlığı yapmışsın ama halen konuşmasını öğrenememişsin, sen nasıl konuşuyorsun? Yıllarca siyaset yaptın, bu şehirde ne iş yaptın? Karabük’ün kaç mahallesi, kaç köyü olduğunu biliyor musun?  Oturduğun yerden Karabük’ün siyasetini yapmaya çalıştın ve hiçbir zamanda başarılı olamadın. Bu kadar başarısız bir kimliğinle sen kimsin de beni eleştiriyorsun Erdoğan Dinçel beyefendi. Abdullah Bey eleştirsin sana ne? Sen kendini ne sanıyorsun? Sen bir kere konuşmasını öğreneceksin. Ben bugüne kadar seni eleştirecek tek kelime konuştum mu? Doğru da yapmışsındır, yanlışta, beni ilgilendirmez. Ama sen zaten hiçbir şey yapmadın ki. Hiç siyaset yapmayan adam milletvekili oldu, yıllarca CHP’de uğraştın ama hiçbir şey olamadın. Hem camiyi eleştiriyorsun, cami bahanesiyle de beni eleştiriyorsun. Senin camiyle ne işin var, camiyle ilgili camiyle işi olan konuşur. Ben seni bir kere caminin içinde görmedim, Abdullah Bey de il başkanı ama onunla kaç kere aynı safta namaz kıldık. Hem kendilerini küçültüyorlar hem partilerini küçültüyorlar. Geçmişte siyasette başarılı olamamalarının sebebi de bu zaten. Karabük’te her siyasi görüş başarılı olabilir. Çünkü bu şehirde herkes iç içe. Neden başarılı olamadı bugüne kadar? Kimseyle teması olmadığı için, şehirle ilgili bir tane fikir yürütemediği için.” Diye konuştu.

Başkan Vergili, Erdoğan Dinçel’in kendisine karşı yaptığı eleştiriler ile ilgili ağır cümleler içeren konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Benim CHP ile bir problemim yok ki. Benim burada genel merkez siyaseti yapmam doğru değil ve yapmadım da. Bugüne kadar Sayın Kılıçdaroğlu ya da bir başka parti başkanını eleştirdiğimi duydunuz mu? Benim bu işlerle ne işim var, benim genel başkanım yok mu? Bana verilen görev Karabük’ün işlerini yapmak.

Her şeyi doğru yapmamız mümkün mü? Yaptığımız her şeyi herkese beğendirmek mümkün mü? Şu anda Derevler’de, Halim Deresi’nde açtığımız bulvarları bile eleştirecek insan çıkar. O bulvarı açtık ve Karabük Mahallesi üçe, Aydınlıkevler ikiye katlandı. Biz eleştirilere açığız, ancak aşağılayıcı cümleleri ben kabul etmem. Hele Erdoğan Dinçel gibi birinin sözlerini hiç kabul etmem. ‘Al maaşını Karabük’ü rahat bırak’ filan. Sen kimsin bu cümleleri kullanacak. Eleştirini yap, fikirlerini sun ama aşağılama. Efendim neymiş, iki caminin arası çok yakınmış. Sen Karabük’ü bilmiyorsun. Karabük’ün merkezi Safranbolu’dur. Bu şehrin tarihi orada yatar. Sen git, Köprülü Mehmet Paşa Camisi ile İzzet Paşa Camisi arası kaç adım bir say ve gel. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Sen zaten seçimlerden önce söz verdin, büyük ihtimalle Tabipler Lokalinde filan verdin; ‘Rafet Vergili bu seçimi kazanırsa siyaseti bırakırım’ dedin. Sen biraz terbiyeli olsana, siyaseti bıraksana. Sen nesinde beni eleştiriyorsun, sen kimsin? Bir daha ağzından bir şey çıkarsa çok daha ağır konuşurum.”