Alt Manşet

KBÜ BAŞAK CENGİZ MİMARLIK FAKÜLTESİNE MANSİYON ÖDÜLÜ

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi, Konya Alaeddin Tepesi 2. Kılıçarslan Köşkü ve Kazı Alanı Mimari Fikir Proje Yarışması'nda projeleri ile ikinci mansiyon ödülü aldı.

Abone Ol

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Konya Alaeddin Tepesi 2. Kılıçarslan Köşkü ve Kazı Alanı Mimari Fikir Proje Yarışması'nda projeleri ile ikinci mansiyon ödülü aldı.

Danışmanlığını Dr. Öğretim Üyesi Bahar Sultan Qurraıe’in yaptığı projede Karabük Üniversitesinden Doç. Dr. Ayşen Esra Bölükbaşı Ertürk, Doç. Dr. Çiğdem Bogenç, Dr. Öğretim Üyesi Ömer Özeren, araştırma görevlisi Mustafa Haki Eraslan, araştırma görevlisi Hasan Söylemez, araştırma görevlisi Edibe Begüm Özeren, Öğretim Görevlisi Pakize Küsmez, Mimar Hilal Eraslan ve İnşaat Mühendisi İsmail Er ile KBÜ Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencileri Mensure Tuçe Özyurt ve Nural Ünal yer aldı.

Projenin ekip yöneticisi KBÜ Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ömer Özeren, KBÜ akademik personelinin uluslararası camiada daha güçlü şekilde söz sahibi olması ve mesleki pratiklerini geliştirmesi doğrultusunda proje ekibini oluşturduklarını belirterek, mimari, inşaat mühendisi, peyzaj mimarı, arkeoloji, sanat tarihi olmak üzere farklı disiplinlerden akademisyenlerin projeye katkı sağladığına vurgu yaptı.

Özeren, Konya Alaeddin Tepesi, 2. Kılıçarslan Köşkü ve Kazı Alanının Konya’nın merkezindeki önemli noktalardan biri olduğunu belirterek, bölgenin Konya’nın kültürel aksını ve tarihi çevresini içerdiğini ifade etti. Projeyi hazırlarken ekip olarak Safranbolu’da mimarlık eğitimi vermenin katkısını gördüklerine dikkati çeken Özeren, "Bu çerçevede Venedik Tüzüğü kurallarına uygun olarak bir yapıyı korumanın, bir yapıya hiçbir şey yapmamak olduğu kararına vardık. O bölgeye ait hiçbir şeye dokunmadan en az müdahale ile tasarım kararlarını gerçekleştirdik" dedi.

Özeren, projelerine gizli anlamına gelen "Pinhan" ismini verdiklerini söyleyerek, "'Pinhan' adını verdiğimiz gizli bir örtü tasarladık. Kentin tasavvufi olarak önde gelen yüzlerinden Mevlana'yı referans aldık. Tasarım felsefesi olarak örterek gizlemenin orayı yüceltmek olduğuna değindik. Köşkü ve çevresini örterek, gizleyerek değerli kılmak ve kente kazandırmak istedik. Bu örtüyü yaparken mimari olarak hafif geçirgen strüktürler kullandık. Burada ekstra olarak neler yaptık? Malzeme seçimi için çok fazla araştırma yaptık. Özellikle ahşaptan malzeme tercih ettik. Çevredeki Beyşehir Eşrefoğlu Camisi, Sahib Ata Külliyesi ahşap ve taş yapılarını inceleyerek ve bu yapılardan referans alarak bölgeye aktarmak istedik. Örtüyü geçirgen kılarak hem gece hem de gündüz, farklı perspektifleri kente kazandırmasını sağlamak istedik" diye konuştu.

“Bu bizim ne ilk ne son ödülümüz olacak"

Dr. Öğretim Üyesi Özeren, yarışmadan güzel bir sonuç aldıklarını belirterek, proje ekibinde farklı meslek dallarından akademisyenlerin bulunduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

"Proje içerisinde farklı disiplinler içerisinde bulunmak çok zorlu bir süreçti. Çünkü mimaride tek bir bakış açısı, tek bir tasarım anlayışıyla gitmemiz oldukça güç. Birçok farklı disiplinler barındırıyordu. Burada ortak bir koalisyon oluşturduk, dil birliğiyle projemizi gerçekleştirdik."