Karabük Üniversitesi'nin her gün ülke gündemine düşen olumsuz haberlerin önüne Rektör Fatih kırışık, bir türlü geçemiyor.

40 Bin öğrencinin eğitim gördüğü ve Karabük’e ekonomik olarak büyük katkılar sunan Karabük Üniversitesi, son yıllarda hiç yaşamadığı kadar yıprandı.

Ve hala her gün çıkan olumsuz haberler ile yıpranıyor.

Sürekli bir olumsuz konuyla gündeme gelen Üniversitemizin Sayın Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, bu gidişata bir dur diyemiyor.

Bu gidişat ile üniversitenin öğrenci sayısında ciddi bir azalma olacak.

Yeni öğrenci kayıtlarında geçen yıla oranla yarı yarıya düşüş yaşayan KBÜ’nün Güzel Sanatlar Fakültesine bir kayıt yaptırılırken, Mimarlık Fakültesine ise bu yıl hiç kayıt yaptıran olmamış.

Kısacası 2024-2025 döneminde 5 Bin yeni öğrenci kayıt yaptırmış ve bir önceki döneme göre yarı yarıya azalmış.

Herkesin anlayacağı bir dil ile özetlemek gerekirse;

Böyle giderse KBÜ’nün 4 yıl içinde öğrenci sayısı 20 Bine düşüyor.

Peki, Sayın Rektör Fatih Kırışık Beyefendi ne yapıyor?

Özel güvenliği bulunan villa sitesindeki konutta, üniversiteden görevlendirdiği kendine özel, güvenlik görevlisi konutun etrafını güzel süpürmüş mü?

Aracı ile gelirken hazır olda durmuş mu?

Yine üniversiteden görevlendirdiği temizlik personeli evi güzel silip, süpürmüş mü?

Bunlarla ilgileniyor.

İddialar bu ya…

Yahu Allah aşkına, nasıl bir adamı rektör yapmışlar şaşıyoruz.

Adam berbere giderken, özel kalemini arattırıp;

Kapıda karşılanacak,

“Efendim” diye hitap edilecek,

“Başka bir emriniz var mı” diye sorulacak,

Şeklinde talimatlar verdiriyormuş.

‘Muş’ diyoruz, duyduğumuz bu…

Kütahya Üniversitesinde sıradan bir öğretim görevlisine, tarikat ayağına 8 ay önceden ‘Karabük Üniversitesine gidiyorsun ve rektör olacaksın’ denilirse,

Ne bekliyorduk, olacağı buydu.

Hani bir söz vardır.

“Dilenciyi padişah yapmışlar, tutmuş oğlunu kesmiş” diye.

Rektör efendi de kendini nasıl bir makamda görüyor ki, berbere dahi giderken böyle talimatlar verdiriyor.

Geçtiğimiz günlerde Mehmet Çetinkaya da gündeme getirmişti;

Senato toplantı odasında kendi önünde kesme kristal su bardağı, diğerlerinin önünde naylon su bardağı bulunduran bir zihniyet acaba kendini nasıl farklı görüyor.

Kimseye randevu vermeyen, rektör efendi şimdilerde kapı kapı gezer olmuş.

AK Parti’li Belediye Başkanlarına gidip mavi boncuklar dağıtıyor.

AK Parti İl Başkanına gidiyor, sırtını sağlama alıyor.

Önüne gelenle makamında pozlar verip, sosyal medyalarda boy boy yayınlatıyor.

Hayırdır Sayın Rektörüm, ne oldu da birden değiştiniz?

Siz şimdi kendinizi sağlama alacağım taklalarıyla uğraşacağınıza, üniversitenin artık ülke gündemine olumsuzluklarla gelmesinin önünü kesmeye bakın.

O zamana kadar kalır mısınız bilmem ama

İki, üç yıl sonra görev süreniz doluyor.

İşte o zaman üniversitenin öğrenci sayısına bakılır.

Kendinizi padişah tahtında gördüğünüz o rektörlük koltuğunu Hak yolunuz da tutamaz.

Bir yıl önce mecbur edip, topladığınız istifa dilekçesi ile bir yıl sonra görevden Fakülte Dekanını al.  

Başını açtı diye araştırma görevlisini günlerce fakültesine sokma, sonra yerini değiştir.

Yarın bir gün YÖK sorarsa diye yalandan kimseye servis edilmeyen bir tekzip imzalattır.

‘Çok konuşuyor’ diye, Youtube kanalındaki tüm videoları kaldırt.

Sonra da, bunların hiç birini yaşatmamış ve yaşanmamış gibi ‘Özgürlükler Üniversitesi’ de.

Oldu rektör efendi, oldu.

Padişahım, fazla tutmayalım sizi…