İşte Keltepe Kayak Merkezi'nin doğuş hikayesi, azmin ve inancın zaferi! Bir hayal, Osman Kahveci'nin mücadelesiyle nasıl gerçeğe dönüştü?
Geçen haftaki yazımızda, Keltepe Kayak Merkezi’nin keşfine öncülük eden ve bu hayali gerçeğe dönüştürmek için mücadele eden Suat Şafak Arar’dan bahsetmiştik. Onun bu mücadelesinin unutulmamasını ve her fırsatta hatırlanması için adının mutlaka bölge ile anılması gerektiğini vurgulamıştım.
Bugün ise, Keltepe’nin hayalden gerçeğe dönüşme sürecine damga vuran, Keltepe’nin bugünkü haline gelmesinde büyük emeği olan bir başka ismi, Osman Kahveci’den ve bu merkezin kuruluş aşamalarından bahsedeceğim.
Çünkü Keltepe’nin hikayesi, sadece bir keşfin değil, aynı zamanda bir vizyonun, azmin ve inancın da hikayesidir.
Ve unutulmamalıdır ki, bir projeyi başlatmak kadar, onu hayata geçirmek de büyük bir irade ve mücadele ister.
SUAT ŞAFAK ARAR'IN HAYALİ, OSMAN KAHVECİ'NİN MÜCADELESİ
Yalnızca bir hayalden ibaret olarak görülen Keltepe Kayak Merkezi projesi, 1998 yılında Suat Şafak Arar’ın başlattığı çalışmalarla gündem olmuştu. Ancak bu projenin hayata geçmesi, bir başka Karabüklü bürokratın, Osman Kahveci’nin çabalarıyla mümkün oldu. Kahveci, o yıllarda Orman Genel Müdürlüğü’nde üst düzey görevlerde bulunan, doğup büyüdüğü topraklara derin bir bağlılık hisseden bir isimdi. Keltepe’nin potansiyelini çok iyi biliyordu, ancak önünde büyük bir engel vardı:
Orman Kanunu’nun 17. Maddesi...
Bölge, ormanlık alan statüsünde olduğu için Orman Kanunu’nun 17. maddesi, herhangi bir yapılaşmaya kesinlikle izin vermediği gibi, diğer bir resmi kurum Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredilmesine dahi imkân tanımıyordu.
Keltepe’nin bir kayak merkezine dönüştürülmesi yasal olarak mümkün değildi.
Yani, proje henüz başlamadan hukuki duvarlara çarpmıştı.
Doğmadan ölmüştü...
Ancak Osman Kahveci, bu engeli aşmak için kararlıydı. Doğduğu toprakların kalkınmasına katkıda bulunmak, onun için bir tutkuydu. Bu tutku, onu yılmadan çalışmaya itti.
Nasıl itmesin ki...
Doğup büyüdüğü, mesleği itibarıyla çok yakından tanıdığı, bildiği hatta hayatının geçtiği bölgeydi.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İLE YEŞEREN UMUT
Keltepe Kayak Merkezi için umut ışığı 2002 yılında doğdu. Karabüklü bir bürokrat olan Osman Kahveci, Orman Genel Müdürü oldu. Bu, büyük bir avantajdı, ancak önündeki hukuki engeller hâlâ yerli yerinde duruyordu.
O dönem, Karabük için bu projeyi hayata geçirebilecek en etkili isimlerden biri konumuna gelen Kahveci'nin yolları bir orman yangını nedeniyle bölgeye intikal ederken Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ile kesişti.
Zamanla samimiyetleri arttı.
Büyük bir avantajdı bu...
Kahveci, elde ettiği bu avantajı iyi değerlendirerek Özak’a her fırsatta Keltepe’nin potansiyelini usanmadan anlattı ve buraya bir kayak merkezi kurulması gerektiğini bıkmadan savundu.
Keltepe’yi gündeme taşıdı.
Kahveci’nin samimi anlatımı ve bölgeye olan bağlılığı, Bakan Özak’ı etkilemişti. Ancak yasal engeller hâlâ ortadaydı.
Bürokrat olarak yaptığı girişimler yeterli değildi. Daha büyük adımlar atılması gerekiyordu.
İşte tam da bu noktada, 2011 genel seçimlerinde AK Parti’den Karabük Milletvekili adayı olmaya karar verdi.
Adaylığını açıklamadan önce Bakan Özak’ı arayarak şu sözleri söyledi:
* Sayın Bakanım, Karabük Milletvekili adayı oluyorum. Ama sizden bir isteğim var. Keltepe’de kayak merkezi kurulması için bana destek verecek misiniz? Bunu Karabüklü hemşerilerime yüzde yüz gerçekleşecek bir proje olarak anlatabilir miyim?
Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak hiç tereddüt etmeden söz verdi: "Sen milletvekili seçil, Keltepe'ye kayak merkezi kurulması için her şeyi yapacağım."
Ve 2011 seçimlerinde Osman Kahveci Karabük Milletvekili olarak seçildi.
YASAL ENGELLERİN AŞILMASI VE PROJENİN HAYATA GEÇMESİ
Milletvekili olduktan sonra Kahveci'nin ilk işi, Keltepe Kayak Merkezi projesinin hayata geçirilmesinde en büyük engel olan Orman Kanunu’nun 17. maddesini değişmesi için kulis çalışmaları yapmak oldu. Uzun uğraşlarla yapılan çalışmalar sonuç verdi ve gerekli düzenlemeler yapıldı. Nihayetinde Keltepe'nin kayak merkezi olarak planlanan bölge Gençlik ve Spor Bakanlığı'na devredildi.
Ancak yalnızca yasal engelleri aşmak yetmiyordu. Fizibilite çalışmaları yapılmalı, bölgenin gerçekten bir kayak merkezine uygun olup olmadığı tespit edilmeliydi. Gençlik ve Spor Bakanlığı bu süreç için deneyimli bir kayak uzmanını görevlendirdi. Bu uzman, 4 yıl boyunca Keltepe’de kar kalınlığını ölçtü, analizler yaptı, yağış grafiklerini çıkardı ve 2014 yılında nihai raporunu sundu:
* Yapılan ölçümler sonucunda 2 kilometre uzunluğundaki pist alanındaki kar kalınlığı ve kalitesi, kayak sporunun yapılmasına uygundur.
İşte bu rapor, projenin önünü açtı.
Hiç vakit kaybedilmemeliydi...
Suat şafak Arar ile başlayan ve Karabük halkının diline düşen hayal, bir an önce gerçekleştirilmeliydi.
Hemen harekete geçildi ve 2015 yılında ihaleye çıkıldı.
Bugün binlerce insanın keyifle kaydığı, doğayla iç içe vakit geçirdiği, Karabük’ün gururu haline gelen ve vatandaşlarımızın gözbebeği olan Keltepe Kayak Merkezi, işte böyle bir mücadelenin sonucunda hayata geçti.
Sanki beyaz bir güneş gibi doğdu şehre...
Doğdu doğmasına ama;
Doğduğu günden beri geçen yıllarda Keltepe Kayak Merkezi'nde ne değişti?
Bölgeyi açıldığı günden beri ziyaret edenler biliyordur;
Değişenin sadece, "HİÇBİR DEĞİŞİKLİĞİN OLMAMASI" olduğunu...
Gelişmiyor çünkü!
Büyümüyor.
Yenilenmiyor.
Yeni yatırımlar yapılmıyor.
Yıllar geçtikçe ziyaretçilerine eskimişlik hissi veriyor...
Suat Şafak Arar’ın hayali, Osman Kahveci’nin mücadelesi eskimeye mahkûm bırakılıyor adeta.
Ne acı...
Bir tesisin kurulması kadar, sürdürülebilir olması da önemli.
Oysa Keltepe, sadece Karabük’ün değil, Türkiye’nin önemli bir turizm merkezi olma potansiyeline sahip. Ancak bu potansiyelin ortaya çıkması için yeni yatırımlara, yenilenmelere ve daha büyük bir vizyona ihtiyaç var.
Şimdi Karabüklülere düşen görev, Keltepe Kayak Merkezi’nin gelişmesi için yetkilileri harekete geçmeye zorlamak.
Daha modern tesisler, yeni pistler, altyapı iyileştirmeleri…
Hatta özel sektör eliyle iyi bir otel inşa edilmesine imkân sağlayacak fizibilite çalışmalarının yapılması, gerekli alt yapının oluşturulması ve en önemlisi Sivil Toplum Kuruluşlarıyla olsun siyasi iradeyle olsun bunun mücadelesinin verilmesi gerekir.
Bunlar olmadan Keltepe, yalnızca geçmişin emeğiyle var olan, ama geleceğe taşınamayan bir proje olarak kalacak.
Unutmayın,
Keltepe, sadece bir kayak merkezi değil, bir azmin, bir vizyonun ve bir mücadelenin simgesidir.
Onun için;
Hayalini kuran Suat Şafak Arar'ı, mücadelesini veren Osman Kahveci'yi şükran ve minnetle anın.
Hayallerine ve mücadelelerine sahip çıkın.
Pistlere, tesislere onların isimlerini verin...